20 Aralık 2012 Perşembe

YELKENLİ GEMİ


1.  Yelkenli Gemi
İlk yelkenli teknelere ait örnekler MÖ 2400 yıllarına kadar gitmektedir. İlk kürekli tekneler gibi ilk yelkenli teknelere ait örneklerde Mısır’da bulunmuştur. Tüm deniz ticaretinin yelkenli gemiler ile yapıldığı asırlar artık çok gerilerde kalmıştır. Yelkenli tekneler bugün sadece sportif ve gezi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Ancak dünyanın birçok yerinde kullanılmakta olan yöresel teknelerde halen eski yelkenlilerden çok unsur ve terim görülebilmektedir. Bu neden ile yelkenli gemileri tanırken zaman zaman eski yelkenlilerden örnekler de vereceğiz.
Rüzgâr, bir teknenin deniz üzerinde ileri yol kazandırılmasında kullanılacak en ucuz enerjidir. Yeter ki tekne bu gücü kullanabilecek şekilde dizayn edilmiş ve donatılmış olsun. Bunun için de bir yelkenli teknenin en önemli iki unsuru arması ve dizaynıdır.
2.  Yelkenli Gemi Dizaynı
Bir geminin dengesi ağırlık merkezi (G-Gravity) ile enine hareket merkezinin (M-Metacentre) arasındaki mesafe ile çok ilgilidir. Ağırlık merkezi ile enine hareket merkezi arasındaki mesafe (GM) uzun olduğunda geminin yalpa açısı küçük, yalpa periyodu büyük olur. Bu mesafe kısaldıkça yalpa açısı büyür ve yalpa periyodu düşer. Ağırlık merkezi ile enine hareket merkezi aynı noktaya gelince gemi hangi pozisyondaysa öyle kalır. Ağırlık merkezi enine denge merkezinin üzerine çıkınca gemi alabora olur.


Geminin rahatsız edici yalpalara düşmemesi ve hatta alabora olmaması için GM’in yeterince fazla olması gerekir. Ancak yelkenli bir teknede direk ağırlık merkezini yukarı çeken bir unsurdur. Bunun karşılanabilmesi için tekne içi ağırlıklar mümkün olduğunca aşağılara konur. Bu amaç ile yarış teknelerinde teknenin borda yüksekliği az yapılıp yaşam yeri iyice su seviyesinin altına konulur. Ayrıca omurga altına hareketli veya sabit salmalar yapılır. Bu şekilde ağırlık merkezi aşağıya çekilerek GM büyütülür. Gezi amaçlı guletlerimizde ise direklerinin yanı sıra çalışma şeklinden dolayı hem borda yükseklikleri fazladır hem de salmasızdırlar. Bu teknelerimizde ağırlık merkezinin aşağıya çekilebilmesi için omurgaya ek ağırlık konularak ağırlık merkezi aşağıya çekilir.
Özellikle yarış maksatlı yapılan yelkenli teknelerin salmalarının yanı sıra kalıp yapıları da diğerlerinden oldukça farklıdır. Teknenin su altında kalan kısmı mekik tipindedir. Yelkenler üzerinde oluşan yatırıcı kuvvet, salma ile su arasında bir basınç oluşturmakta ve teknenin mekik yapısı nedeni ile bu da aynen parmaklar arasında sıkıştırılan karpuz çekirdeğinin ileri fırlamasına benzer bir etki ile teknenin ileri gitmesini sağlamaktadır.
3.  Arma
Yukarıda bahsettiğimiz gibi arma; bir yelkenli geminin rüzgâr gücü ile hareket edebilmesi için güverte üzerine konan donanımıdır. Bu donanım;
  • Direk, cıvadra ve üzerindeki unsurlar
  • Yelkenler ve
  • Yardımcı unsurdan oluşur.
Yardımcı unsurlar ise başlıca halatlar, palangalar, halatların bağlama unsurlarıdır. Bunların içindeki hareketli halatlara selviçe denir.
3.1.            Direkler
Direk (Mast); yelken çekmek veya yük transferi için güverteye dikilmiş omurga hizasındaki dikmelerdir. Yelkenli gemilerde direkler sayısına göre pruvadan kıça doğru ayrı ayrı isim alırlar.
3 direkli gemilerde Pruva, Grandi, Mizana.
4 direkli gemilerde Pruva, Grandi, Mizana, Kontramizana.
5 direkli gemilerde Pruva, Grandi, Mizana, Kontramizana, Kontrata Mizana.€
6 direkli gemiler­de Pruva, Grandi, Kontra Grandi, Mizana, Kontra Mizana, Kontrata Mizana
7 direkli gemilerde, Pruva, Grandi, Kontra Grandi, Kontrata Grandi, Mizana, Kontra Mizana, Kontrata Mizana isimlerini alırlar.
Eski zamanlarda teknik imkanların yetersizliği nedeni ile ağaçtan yapılan direklerin yetersiz uzunlukta olması, bu direklere ek yapılmasını gerekli kılmıştır. Direklerin boyunu uzatmak için üzerine eklenen parçalara çubuk denir.
Direklerin üzerine eklenen bu çubuklara sırası ile 1.çubuk; gabya, 2.çubuk; babafingo, 3.çubuk; kontra babafingo genel isimleri verilmiştir. Her çubuk özel olarak üzerine geldikleri direk ismi ile anılırlar. Örnek; pruva gabyası, grandi babafingosu gibi.
Direkler yelkenin yukarı doğru kaldırılmasında kullanılır. Ancak baş taraftaki yelkenlerin açılabilmesi için yatay veya yataya yakın bir direğe daha ihtiyaç vardır. İşte bu direğe cıvarda denir. Cıvadranın boyu yetmediğinde de aynı dikey direkler gibi buna da çubuklar eklenebilir.
·         Civadra  (bowsprıt):
Civadra, geminin baş tarafında pruva yelkenlerinin karula yakalarının bağlanması için bodoslama üzerinden pruva pupa hattında puruvaya doğru uzatılan yatay direktir.€
·         Baston
Baston, boyu yetersiz kalan civadranın uzatılması için ona eklenmiş çubuktur.
·         Kontur baston
Kontur baston, bastonun yetersiz kalması üzerine ona eklenen çubuktur.
Direkler yelken çekilebilmesi için üzerlerinde bazı unsurları taşırlar;
·         Bumba  (boom):
Bumba, yelkenin alt kenarını tutmak veya yük alıp boşaltmak için topuğundan direğe bağlanmış gönderlerdir.
·         Seren:
Seren, yelkenin üst kenarını tutmak için ortalarından direklere bağlanmış ve su seviyesine paralel duran gönderlerdir. €
·         Giz:
Giz, randa yelkenin seren yakasının bağlandığı yarım serendir.
·         Gurcata  (crosstrees) :
Ana direk üzerindeki çubuğun armasını yapmak ve üstünde çanaklık kurmak üzere omurgaya aykırı olarak konulan ağaç.
·         Cunda:
Direk, çubuk, seren, bumba, cıvadra, baston gibi unsurların uç kısımlarıdır.
·         Kapela:
Cundaya halat bağlamak için yapılan mapalı şapkadır.
Arma üzerindeki sabit halatlar;
·         Çarmık  (shroud):
Direkleri bordalar istikametinde tutan halatlarıdır
·         Patrisa:
Çubukları bordalar istikametinde tutan halatlardır.
·         İstralya  (forestay, backstay ):
Direkleri baş ve kıç istikametinde tutan halatlardır
·         Larmo:
Pruva direğinin önüne yelken çekmek için konan istralyalar. Üzerine çekilen yelkenin ismi ile anılırlar. Flok larmosu, trinketine larmosu gibi.
·         İskalarya  (ratlınes):
Çarmıkların arasında yapılan halat basamaklarıdır.
·         Karanfil:
Direkleri veya çubukları cundalarından birbirine irtibatlayan halattır.
Arma üzerindeki selviçeler;
·         Abli halatı:
Bumbaları istenilen yönlere çevirmeye yarayan, bumba cundalarına yanlardan bağlı halat ve palanga donanımıdır.
·         Balançina halatı:
Bumbayı yerine kaldırmakta kullanılan halat
·         Kandilisa halatı (Halyard, halliard):
Yan yelken ve serenleri yerlerine kaldırmakta kullanılan halatlardır.
·         Çördek halatı:
Üçgen yelkenleri yerlerine kaldırmakta kullanılan kandilisa halatlardır. Mandar makarasından geçtiği için mandar halatı olarak da adlandırılır.
·         Pıraysa halatı (Brace):
Kabasorta donanımda serenleri rüzgâr tarafına döndürmek için cundalarından küpeştelere inen halatlardır.
·         İskota halatı:
Yelkenin rüzgârı istendiği şekilde alınabilmesi için çevirmeye yarayan ve serbest köşesine bağlı halat.
·         Borina halatı:
Borina halatı, dört köşe yelkenlerin gradin (güverteye dik) yakalarında iskota yakasına yakın yerde bulunan pataya bağlanan halat. Trinket yelkendeki borina halatına borinata denir.
3.2.            Yelken
Yelken (Sail); rüzgârla üzerine gelen hava kütlesini karşılayarak onun enerjisini kısmen üzerine alan ve tekneye ileri yol kazandıran en önemli arma unsurlarından biridir.
3.2.1.Yelken çeşitleri
Yelkenler istisnalar hariç üç ve dört köşeli olmak üzere iki çeşittir. Donanım durumuna göre kabasorta ve yan yelkenler olarak ikiye ayrılırlar. Yan yelkenler randa ve üçgen yelkenlerdir. Bazı yelkenler de teknenin tipi ile özdeşleşmiş olup onun ismi ile anılırlar. Latin, pena, markoni tekne tipi ile özdeşleşmiş üç köşeli yelkenlerdir. Balon yelken (Spinakker) bugün yarış teknelerinde pupa seyrinde kullanılan özel üç köşeli bir yelkendir.€
  • Flok
Pruva direğinin önünde ve iskota yakası direği geçmeyen üç köşeli yelkendir.€ Birden fazla flok olabilir. Bunların içten dışa doğru isimleri;
    • Tirinketina flok
    • İç büyük flok
    • Dış büyük flok
    • Kontra flok
    • Kontrato flok
  • Trinket
Tirinket; pruva direğinin en alttaki serenine bağlanan kare yelkendir. Tirinket yelkenine bakan en son flok yelken de tirinketina floktur. Ancak bugün kare yelkenler ve çok sayıda flok kullanılmamaktadır. Bu neden ile bugün trinket dendiğinde pruva direğinin önünde, iskota yakası direği geçmeyen, baştan itibaren floktan sonraki üç köşeli yelken olarak bilinmektedir.
  • Cenova (Genoa)
Cenova yelkeni pruva direğinin önünde, iskota yakası pruva direğini geçen üç köşeli yelkendir. Modern yelkencilikte kullanılan bir yelkendir. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak yapılan uzun ve güçlü direkler sayesinde pruva direğinin istralyasına sarılır.  Eskiden bu istralyaya flok sarılırdı. Bugün bu direğe bağlanacak bir çok flok yerine tek başına Cenova yelkeni direk istralyasına bağlanmakta ve büyük alanı nedeni ile de iskota yakası da pruva direğini geçmektedir.
  • Velena
Velana yelken, direkler arasına çekilmiş üç köşeli yelkendir.
  • Pik (Top sail)
Pik yelken; giz ile direk arasına çekilmiş üçgen yelkendir.€
  • Bocrum
Kıç aynalık üzerindeki randa yelkendir.

3.2.2.Yelken dikimi
Yelkenler imalat genişliği 1 yaprak olan brandadan yapılır. 1 yaprak kumaş yaklaşık 50 cm dir. (Bayraklarda aynı şekilde imalat genişliği 1 yaprak olan şali kumaştan yapılır ve bayrağın büyüklük ölçü birimi de yapraktır. 1 yaprak bayrağın eni 50 cm, uzunluğu 75 çm dir.)
Yan yana dikilerek birleştirilen kumaşlar yelkenin ölçüsüne göre kesilir. Yelkenlerin kenar ve köşelerine yaka denir.€ Yelkenlerin yakalarına onları sağlamlaştırmak üzere yine aynı kumaştan kesilmiş şeritler dikilir. Buna astar denir. (Yelkenlerin hem köşesine hem kenarına yaka denir. Ancak bazen köşe ile kenarı ayırt edebilmek için köşeye yaka, kenara astar denir.)
Kuvvetli rüzgârlarda yırtılmaması için yelken kısmen katlanarak serene veya bumbaya bağlanarak alanı küçültülür.  Bu işleme camadana vurmak denir. Bağlama işlemi sıra halinde yelken üzerinde bulunan kısa camadan halatları ile yapılır.€ Ancak camadana vurulan yelkende kuvvet doğrudan camadan halatlarına bineceğinden bu halatların yelkeni delerek geçtiği yerlerin yırtılmaması için de buraya bir astar dikilir. Bu astara de camadan astarı denir. Camadan astarları üzerine camadan halatlarının geçeceği yerlere matafyonlar çakılır. Bu matafyonlardan yelkenin her iki tarafındaki uzunluğu eşit ve sereni sarabilecek uzunlukta camadan halatları geçirilir. Camadan halatının matafyonlardan kayıp çıkmaması için de matafyona yakın her iki tarafına düğüm atılır.
Daha sonra yelkenin yakalarına dikilen astarın içine bir halat konularak katlanır ve dikilir.  Halat gerilen yelkende yükün sadece köşelere değil tüm kenarlara dağılmasını sağlar. Bu halata gradin halatı denir.
Selviçelerin yelkene bağlanabilmesi için gradin halatı gerekli yerlerinde kruz yapılarak pata oluşturulur. Camadan astarının hizasına gelen patalara morize pataları denir. Bu patalara camadan kamçıları bağlanır. Bu kamçılar yelkenin camadana vurulabilmesi için çekmekte kullanılır.
3.2.3.Yelkenin yakaları
Yelkenin yakaları genelde ilgili oldukları unsurlara göre isimlendirilir.
Bir üçgen yelkende;
  • Çördek yakası: Üçgen yelkenin direğe çekilen üst köşesidir. Flokta istralyanın direğe bağlandığı yerdeki köşesidir. €
  • Karula yakası: Üçgen yelkenin alt köşelerinden yeri sabit olandır. Bumbaya bağlı olan üçgen yelkende direğe bağlanan alt köşe, flok da civadraya bağlanan alt köşedir. €
  • İskota yakası: Üçgen yelkenin rüzgârın alış tarafına göre yeri değiştirilen serbest köşesidir. Buraya yelkene kumanda eden iskota halatı bağlanır. €
  • Altabaşa yakası: Yelkenin iskota ve karula yakaları arasında kalan güverteye bakan alt kenarı. €
  • Orsa yakası (rüzgâr üstü yakası, istralya yakası, larmo yakası): Üçgen yelkenin çördek ve karula yakaları arasındaki rüzgârın yelkene girdiği rüzgâr üstü kenarı. Floklar istralya ve larmolara bağlanır. Bu neden ile flokların bağlandıkları bu yakalara istralya veya larmo yakası da denir. €
  • Kıçgradin (Güngörmez, rüzgâr altı yakası) yakası: Üçgen yelkenin çördek ve iskota yakaları arasındaki rüzgârın yelkenden çıktığı rüzgar altı kenarı. €
Bir randa yelkende;
  • Cunda yakası: Randa yelkenin giz cundasına bağlanan köşesi. €
  • Çatal yakası: Randa yelkenin gizin çatalına bağlanan köşesi. €
  • Karula yakası: Randa yelkenin bumba ıskaçasındaki köşesi. €
  • İskota yakası: Randa yelkenin bumba cundasına bağlanan köşesi.
  • Altabaşa yakası: Yelkenin iskota ve karula yakaları arasındaki alt kenarı. Bumbaya bağlanan kenar. €
  • Orsa yakası: Randa yelkenin çatal ve karula yakaları arasında direğe bağlanan rüzgâr üstü tarafındaki kenarı.
  • Kıçgradin yakası: Randa yelkenin cunda ve iskota yakaları arasındaki rüzgar altı kenarı.
  • Seren yakası: Randa yelkenin cunda ve çatal yakaları arasında serene bağlanan kenarı.

Bir kabasorta yelkende;
  • Cunda yakası: Kabasorta yelkenin serenin cundalarına bağlanan köşeleri.
  • İskota yakası: kabasorta yelkenin iskotalarının bağlandığı alt serbest köşeleri.
  • Seren yakası: Kabasorta yelkenin cunda yakaları arasındaki kenarı.
  • Altabaşa yakası: Kabasorta yelkenin iskota yakaları arasındaki alt kenarı.
  • Orsa yakası (gradin): Kabasorta yelkende cunda ve iskota yakaları arasındaki kenar.
4.  Yelkenli tekne isimleri
Yan yelkenler ile donatılmış gemilere sübye armalı, kabasorta yelkenler ile donatılmış gemilere tam armalı gemiler denir.
Eski gemi tiplerinden en yaygın olanları;
  • Barko
Barko, genelde üç direkli, pruva ve grandi direkleri kabasorta, mizana direği sübye donanımlı gemidir. €
  • Uskuna
Uskuna, iki ya da daha fazla direkli, genellikle yan yelkenlerle donatılmış yelkenli tekne. Bazen pruva direğinde seren yelkenler bulunur.

  • Brik
Brik, iki direkli olup ikisi de kabasorta donanımlıdır. Grandi ana sereninin altında yarım seren üzerinde randa yelken vardır.

  • Brigantin-Gulet
Brigantin; ilk önceleri korsanlar (Brigands) tarafından kullanıldığından bu adı almıştır. Brik tipi yelkenli gemilerden daha küçük yelkenli gemilerdir. İki direkli olup; pruva direği kabasorta (tam) armalı, grandi direği randa ve pik (sübye) armalıdır. İki direk arasına yan yelkenler (velena) açılır. Brik tipinde olmakla birlikte ikinci direği yan yelkenlerle donatıldığından uskuna brig veya kare yelkenli uskuna’da denir.
  
  • Sloop (Şalupa)
Sloop, tek direkli, bir adet grandi, bir cenova yelkeni olan çeşitli ölçülerdeki gezi ve yarış teknesi tipidir.
  • Cutter  (Kotra)
Cutter, tek direkli, bir adet grandi, bir flok yelkeni ve bir trinket yelkeni olan çeşitli ölçülerdeki gezi ve yarış teknesidir.€
  • Ketch
İki direkli, pruva direği grandi direği’dan daha uzun ve dümeni grandi direğinin arkasında bulunan çeşitli ölçülerde gezi ve yarış tekne tipidir
  • Yawl
İki direkli, pruva direği grandi direğinden daha uzun ve dümeni grandi direğinin önünde bulunan çeşitli ölçülerde gezi ve yarış teknesi tipidir.

  • Tırhandil
Yelkenle ve kürekle hareket ettirilen Ege denizi tipi küçük yelkenli tekne.
  • Bermuda armalı tekne
İki direkli ve cıvadralı, randa yelkenli tekne.
  • Açevele gönderli tekne
Açevele gönderi ile açılan dört köşe yelken kullanan tekne.

5.  Yelken seyri
5.1.            Yelken teorisi
Kol kuvveti ile çekilen küreklerden yararlanılarak ileri yol kazandırılan gemiler zamanla rüzgârın itici gücünden de yararlanacak şekilde donatılmışlardır. Rüzgârın itici gücünü toplamak için yelken yapılmış, bu yelkeni açabilmek için de gemilere direkler dikmişlerdir. Bu şekilde küreğin yanı sıra rüzgârdan da yararlanılmıştır. Rüzgâr kıçtan geliyorsa yelken açılmış, kemerenin ilerisinden geliyorsa sadece kürekler ile ilerlenilmiştir. İlerleyen zamanlarda denizciler kabasorta yelkenleri döndürerek kemerenin biraz daha ilerisindeki rüzgârları alıp seyir yaptılarsa da bu döndürme sınırlı olmuştur. Zamanla yan yelkenler yapılarak pruvaya daha yakın gelen rüzgârlardan da yararlanılmıştır. Önceleri kabasorta ve yan yelkenler beraberce kullanılırken sonradan gemiler sadece yan yelkenler ile donatılmıştır.
Uzun yıllar denizciler kemerenin ilerisinden gelen rüzgârda geminin nasıl olup da ilerleyebildiğini anlayamamıştır. Kemerenin gerisinden gelen rüzgârda onun itici kuvvetinden yararlanılıyor fakat ilerisinden gelen rüzgârda nasıl itici kuvvet elde edilebilmektedir.
 
Resimdeki gibi alt dudağımız hizasında tutuğumuz bir kâğıt şerit üflediğimizde yukarı kalkacaktır. Bunun nedeni kâğıdın üzerinden geçen süratli hava kâğıdın üst tarafında bir vakum oluşturacaktır. Bu vakum da kâğıdı kaldıracaktır. İşte bu durumu yelken için de düşünebiliriz.
Rüzgârın geldiği tarafta yelken rüzgâr altına doğru torbalanmaktadır.  Bunun nedeni rüzgârın yelken içine dolarak onu itmesi değil, rüzgâr altından geçen havanın rüzgâr altındaki havaya göre daha süratli geçtiğinde orada vakum yaratmasındandır. Bu vakumun yelken üzerinde oluşturduğu kuvvetin bileşenlerinden bir tanesi omurgasal yönde olup tekneye ileri yol kazandırmakta, diğeri ise onu bayıltmaktadır. Bu bayıltıcı kuvvetinde yelkenli teknedeki salmalı mekik tipi kalıp yapı sayesinde ona ilave bir itici güç kazandırdığını da daha önce gördük.
5.2.            Seyir Tipleri
Yelken seyri rüzgârın alış açısına göre isimlendirilir.
Rüzgârın pruvadan, iskele 45 ile sancak 45 dereceler arasından alındığı durumda yelkenler rüzgâr ile dolmayacağından ileri yol kazanılamaz, dönüş yapılacaksa dönelemez bocalanıp durulur. 
  • Orsa (Borina) seyri:
Orsa seyri, rüzgârın sancak veya iskele 45 ile 55 dereceler arasından alındığı seyir tipidir. € Bu seyirde yelken iyice lava edilmelidir. Lava etmek için üçgen yelkende iskota halatı, kabasorta yelkende borina halatı gerilir. Bu neden ile orsa seyrine borina seyri de dendiği olur.
  • Dar apaz seyri:
Dar apaz seyri, rüzgârın sancak veya iskele 55 ile 80 dereceler arasından alındığı seyir tipidir.
  • Apaz seyri:
Apaz seyri, rüzgârın sancak veya iskele 80 ile 110 dereceler arasından alındığı seyir tipidir.€
  • Geniş apaz (Boci seyri):
Geniş apaz (Boci) seyri, rüzgârın sancak veya iskele 110 ile 160 dereceler arasından alındığı seyir tipidir.€
  • Pupa seyri:
Rüzgârın pupa istikametinde sancak 160 ile iskele 160 dereceler arasından alındığı seyir tipidir.

5.3  Yelken seyrinde kullanılan terimler
  • Rüzgâr üstü: Rüzgârın geldiği taraf.€
  • Rüzgâr altı: Rüzgârın gittiği taraf.
  • Vira: Vincin bir ağırlığı kaldıracak, bir halatı çekecek şekilde çalıştırılması.
  • Mayna: Vincin bir ağırlığı indirecek, gerili bir halatı boşaltacak şekilde çalıştırılması.
  • Fora (Mola): Bir halatın bağlandığı yerden çözülmesi.
  • Volta: Bir halatın bir babaya, bir koç boynuzuna sarılarak bağlanması.
  • Yelkenlerin fora edilmesi: Boğularak toplanmış ve bağlanmış yelkenlerin bağlarının çözülmesi için verilen komuttur.
  • Yelkenleri istinga etmek: Bir yelkenin boğulup toplanarak bağlanmasıdır.
  • Hisa yelken: Bir yelkenin yukarı kaldırma işlemidir.
  • Arya yelken: Bir yelkenlerin aşağıya indirilmesi için verilen komuttur.
  • Lava: Bir halatın gerilmesi için verilen komuttur.
  • Laşka: Üzerinde yük bulunan bir halatın gevşetilerek yavaş yavaş kaçırılmasıdır.€
  • Orsalamak: Tekneyi rüzgârı orsadan alacak şekilde döndürmek. Pupa ve orsa seyri dışında seyir yaparken flok laşka edilirse tekne rüzgâr üstüne döner.
  • Alaborina: Orsa seyri yapılabilmesi için kare yelkenin gradin yakası üzerindeki borinaların iyice lava edilmesidir.€
  • Kontra: Karşı, ters anlamındadır. Yelkenin bulunduğu yerin tersini ifade için kullanılır. Yelken sancaktayken rüzgâr iskele kontradan, iskeledeyken sancak kontradan alınır.
  • Tramola: Seyirde bir yelkenli tekneyi çevirerek rüzgârı bir kontradan diğerine alma işlemidir.€ Bu işlemde bumbalar kavança edilir. Genelde döndürme işlemi rüzgâr üstüne doğru yapılıyorsa (orsalanıyorsa) tramola, rüzgâr altına doğru yapılıyorsa kavança etmek denir.
  • Orsa alabanda tramola: Dümeni rüzgâr üstüne alabanda yaparak, rüzgârı baştan alacak şeklide tramola atılması için verilen komut. Bu işlem sırasında yeterince sürat ile dönülemezse kör tramolaya düşülür.
  • Kavanca: Bir şeyin geminin bir tarafından diğer tarafa geçirilmesi. Yelken seyrinde tekneyi rüzgâr altından döndürerek rüzgârı bir kontradan diğerine alma işlemi içinde kavança etmek ifadesi kullanılır.
  • Boci alabanda tramola: Dümeni rüzgâr altına alabanda yaparak, rüzgârı kıçtan alacak şeklide tramola atılması için verilen komut. Bu işlem sırasında bumbalar kuvvetle kavança olacağından tehlikeli olur.
  • Kör taramola: Tramola atarken teknenin üzerinde yeterince sürat yoksa başın dönemeyip bocalamada kalmasıdır.
  • Faça flok: Kör tramola atan teknenin döndürülmesini sağlamak için flok yelkenin önceki tarafın tersinden rüzgâr alacak şekilde basılması.
  • Borina kaçma: Orsa seyrinde teknenin kendiliğinden rüzgar üstüne kaçmasıdır.€
  • Volta seyri: Orsa seyrinde rüzgar üstüne ilerlemek için sık sık tramola ile yapılan zig zag seyir.€
  • Balonlamak: Baş yelkenlerin ıskotalarını laşka ederek yelkenin şişirilip kaldırılmasıdır.
  • Ayıbacağı yapmak: Pupa seyrinde rüzgârı daha iyi alacak şekilde çifte yan yelkenlerin bumba/iskotalarının birini sancak, diğerini iskeleye alınarak geniş yelken alanı oluşturulması.
  • Abramak: Fırtınalı bir havada yelkenleri uygun bir biçimde kullanarak tekneyi selametle seyrettirmek.
  • Liga etmek (Camadana vurmak): Fırtınalı havada yelken alanının küçültülmesi işlemi. Yelken liga edileceğinde camadan kamçıları çekilerek yelken yukarı alınır ve camadan bağı ile bağlanır. Sonra bu kamçılar hizasındaki camadan halatları sereni saracak şekilde camadan bağı ile bağlanarak yelken alanı küçültülür. €
  • Bocu etmek: Bir şeyin alt tarafını üst tarafa getirmek.

 "Yazı, edinilen yeni bilgi, değişim ve yapılan yorumlar ile tekrar tekrar güncellenmektedir. Bu neden ile kopyalayıp almak yerine ihtiyacınız olduğunda tekrar açıp okumanızda yarar bulunmaktadır. Bu yazı her zaman burada olacaktır."

3 yorum:

  1. Hem yelkenli hem kürekli gemi sadece yelkenli sınıfına girmez değil mi ayrı bir sınıf olur?Not:Benim için çok önemli cevaplarsanız sevinirim

    YanıtlaSil
  2. Ellerinize sağlık. Çok güzel bilgilendirici bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil