16 Şubat 2013 Cumartesi

TEMEL İLK YARDIM


GENEL
Gemilerde Sağlık Sorunlarının Çözümü
Gemide sağlık konusunda yetkili kişi normal olarak gemi doktoru veya sağlık memurudur. Doktor ve sağlık memuru olmayan gemilerde güverte 2.zabiti, zabit olmayan gemilerde ise geminin kaptanı sağlık konusunda yetkili kişidir. Yolcu ve askeri gemilerde doktor bulunabilirken, yük gemilerinde doktor bulunmaz, yat ve balıkçı gemilerinde ise ne doktor ne de zabit bulunur.
Bu neden ile tüm denizcilere “Temel İlk Yardım”, zabıtana ise buna ilaveten “İlk Yardım” ve “Tıbbi Bakım” eğitimleri verilir. Verilen bu eğitimler bir anlamda denizde başımızın çaresine bakabilmemiz için bize gereklidir. Görevli bir doktor veya başka bir sağlık elemanının bulunmadığı gemilerde 2.zabitler bir anlamda geminin doktorudurlar. Gemideki hasta veya kazazedelerin bir sağlık kuruluşuna ulaştırılabilme imkânının bulunmadığı durumlarda onların sağlık sorunlarının teşhis ve tedavilerinden 2.zabit, zabitinin olmaması halinde ise kaptan sorumludur.
Gemide acil tıbbi durumlar dışında bir sağlık sorunu olan gemi adamı 2.zabite müracaat ederek sağlık sorununu beyan eder. 2.Zabit gemiadamının sağlık sorununu teşhis ve tedavi etmeye çalışır. Bu teşhis ve tedavide “Tıbbi Bakım” eğitiminde öğrendiklerini, gemideki sağlık kılavuz kitaplarını ve diğer gemi imkânlarını kullanır. Gemi sağlık imkânlarının sayısı ve vasıfları ulusal ve uluslar arası kurallara[1] göre belirlenmiştir. Bunlar;
·         Bir revir,
·         Revirde gerekli yatak, dolap, pansuman masası gibi mobilya,
·         Pens, makas gibi tıbbi aletler,
·         Sargı bezi, pamuk gibi tıbbi malzeme ve
·         İlaçlardır.
Gemide tedavi edilemeyen veya gemi imkânlarını aşan ve acil olmayan durumlarda hasta veya kazazedeler ilk limanda bir sağlık kuruluşuna gönderilerek tedavileri sağlanır.
Gemideki bir kaza durumunda kazazedeye ilk müdahale onu bulan kişi veya kişilerce, çalışma alanında bulunabilecek malzeme ve giysiler ile yapılır. Bu arada gemi sağlık yetkilisine haber ulaştırılır. Yetkili sağlık görevlisi yardımcısı ile birlikte ilk yardım çantasını ve sedyeyi getirir. Sağlık görevlisinin kaza mahallinde veya güvenli bir yerde yaptığı ilk yardımının arkasından kazazede durum ve imkâna göre kamarasına, revire, sahildeki bir sağlık kuruluşuna veya ambulansa götürülür.
Hastalar veya kazazedeler gemi imkânlarının yetersizliği ve hayati tehlike veya kalıcı sakatlık olasılığının var veya pek muhtemel olduğu durumlarda limanda ilk müdahalelerinin arkasından bir sağlık kuruluşuna ulaştırılırlar. Ancak seyir sırasında bu imkân olmadığından belirli kıyı istasyonları aracılığıyla bir doktor ile temas kurularak ondan tıbbi tavsiye alınır. Doktor tavsiyesi alındıktan sonra tavsiyeye göre gerekirse gemi rotası değiştirilerek veya sahilden gelecek ambulans helikopteri veya motoru ile hasta veya kazazede bir sağlık kuruluşuna gönderilirler.
Bunların dışında dünyanın her yerinde seyir yapan deniz ve hava araçlarının kaptanları T.C. Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün +90.212.444 8353(TELE) numaralı telefonunu arayarak tıbbi tavsiye ve yardım talebinde bulunabilir. Müdürlük, kaptanların yardım talebinde yakın kıyı devlet yetkilileri ile ki bu Türkiye veya bir başka ülke olabilir, irtibat kurarak gerekli yardımı sağlar. Bunun benzeri uygulamaları yapan İtalyan ve başka ülke kurumları da mevcuttur.
Temel İlk Yardım Eğitiminin Amacı
 “Temel İlk Yardım” eğitiminin amacı; gemideki bir kazazedeye ulaşan ilk kişinin, sağlık konusunda yetkili kişi gelinceye kadar onun acısını azaltması, şoka girmesini ve yarasının büyümesini engellemesi ve hayatta kalmasını sağlayabilmesidir.
Bir gemide yetkili kişinin haberdar edilerek müdahaleye yetişebilmesi geminin büyüklüğüne göre uzun zaman alabilir. Hâlbuki kalbi durana 4 dakika da, bacağı kopana 6 dakikada, şoka girene 30 dakikada müdahale edemezsek bir insan, bir arkadaş kaybedilebilir.
Bu amaçla bir gemideki herkes istisnasız olarak;
·         Durum teşhisi yapabilmeli,
·         Şiddetli kanamaları durdurabilmeli,
·         Yaşam desteği verebilmeli,
·         Kazazedeye özel koruma pozisyonları aldırabilmeli ve
·         Kazazedeleri kaza mahallinden güvenli olarak uzaklaştırabilmelidir.
Temel ilk yardım eğitimi, denizcileri bir doktor veya bir sağlık görevlisi yapmaz. Yanlış yapılacak bir hareket, bir hayatı kurtarmak yerine bir hayatı alabilir. Bu nedenle müdahalede bulunan kişi gerçekten kendisini yeterli görmelidir. Fakat şiddetli kanama, nefes alamama ve kalbin durması gibi olaylar yaşam için çok acil olduğundan bu gibi durumlarda çok daha dikkatli ve biraz daha cesur olunmalıdır.
Bir diğer önemli husus da bu eğitime dayanılarak edinilen yeterliğin sadece gemide ve yetkili bir kişinin olmadığı yerlerde geçerli olduğu ve çerçevesinin de yetkili kişi gelinceye kadar yapılacak kazazedeyi hayatta tutmaya yönelik müdahaleler ile sınırlı olduğudur. Hiçbir zaman sınırlar zorlanmamalıdır.
1.  YARDIMCILI ALÇAK TAŞIMA YAPMAK
1.1.            Taşıma Zorunluluğu
Bir kazazedeye ulaşıldığında eğer tehlike devam ediyorsa veya bulunulan ortam kazazedenin bekletilmesine hiç uygun değilse kazazedenin taşınması zorunlu olur. Böyle durumlarda kazazede bir an önce güvenli bir yere taşınmalıdır.
Ancak burada durum teşhisi yapılmadan, yapılacak taşımanın sakıncaları da unutulmamalıdır. Bir örnek olarak boyun ve omurga yaralanmaları ile baş sarsıntılarında kazazedenin değil taşınmak, yetkili gelmeden kımıldatılmasında dahi sakınca bulunmaktadır. Yine bir örnek ile kazazedenin kalp ve solunumu durmuşsa, yapay dolaşım ve solunum için sadece bir-iki dakika vardır. Bu süreyi de taşıma için tüketemeyiz. İşte bu durumda bir durum muhakemesi yaparak kazazede taşınacak mı, taşımayacak mı hemen karar verilmesi gerekir.
Eğer ikinci bir kaza olasılığı yüksekken baş veya omur hasar olasılığı düşükse kazazedenin taşınması, ikinci bir kaza olasılığı düşük fakat kalp durma olasılığı yüksek veya şiddetli dış kanama varsa kazazedenin taşınmadan durum teşhisine ve müdahaleye geçmek daha doğru olacaktır.
Kazazedenin taşınma şekli seçilirken vücudundaki mevcut hasar düşünülmeli, mümkün olduğunca sarsmadan ve ağrıya sebep olmadan taşınabilecek bir yöntem bulunmalıdır. Taşıma sırasında bilinci yerindeyse kazazede ile teskin edici konuşma yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, yetkili olmayan kişilerin yükümlülüğü yetkili kişi gelinceye kadar kazazedenin hasarını büyütmeden muhafaza etmesidir. Bu neden ile taşıma işini de bu çerçevede düşünmeli, kazazede sadece en yakın güvenli yere kadar taşımalıdır. Bu kıstasa göre kullanılabilecek farklı taşıma yöntemleri bulunabilir. Ancak aşağıda tanıtılan yöntemler genel olarak gemilerde denenmiş ve kullanılmakta olan yöntemlerdir.
1.2.            Yardımcılı Alçak Taşıma
Yardımcılı alçak taşıma; devrilen bir yükün altı gibi dar ve alçak yerde bulunan bir kazazedenin yardımcı ile birlikte çıkartılması için kullanabileceğimiz bir yöntemdir.
1.3.            Uygulama
Devrilen bir yükün altı gibi dar ve alçak yerde bulunan bir kazazedenin yardımcı ile birlikte çıkartılması için;
·         Kazazede sırtı yere gelecek şekilde boylu boyunca yere yatırılır,
·         Kazazedenin bilekleri üst üste ip veya kemer gibi bir malzeme ile bağlanır,
·         Bir numaralı kurtarıcı kazazedeyi bacakları arasına alır ve bilekten bağlı kollarını boynundan geçirir, (Eğer kurtarıcıda solunum cihazı varsa, kazazedenin kollarının solunum cihazının hortumuna dolanmamasına da dikkat edilmelidir. )
·         Bir numaralı kurtarıcı doğrularak kazazedeyi yerden keser,
·         İki numaralı kurtarıcı kazazedenin bacakları arasına girer,
·         İki numaralı kurtarıcı kazazedenin bacaklarını dizlerinin altından tutar,
·         İki numaralı kurtarıcı kazazedenin bacaklarını kaldırarak yerden keser,
·         Her iki kurtarıcı kazazedeyi beraberce en yakın güvenli yere kadar taşır.
2.  YARDIMCISIZ ALÇAK TAŞIMA YAPMAK
Yardımcısız alçak taşıma; devrilen bir yükün altı gibi dar ve alçak yerde bulunan bir kazazedenin kurtarıcı tarafından tek başına çıkartabilmesi için kullanabileceği bir yöntemdir. Kazazedenin alçaktan taşınmasının gerektiği durumlarda kurtarıcı tek kişi de olabilir veya yardımcı taşıma sırasında ayrılmak zorunda da kalabilir. Böyle bir durumda taşıma tek kişi ile gerçekleştirilir. Bu yöntem aynı zamanda kurtarıcının kazazededen daha yapısız veya halsiz olması halinde de kullanılabilir.
2.1.            Uygulama
Devrilen bir yükün altı gibi dar ve alçak yerde bulunan bir kazazedenin tek bir kurtarıcı tarafından çıkartabilmesi için;
·         Kazazede sırtı yere gelecek şekilde boylu boyunca yere yatırılır,
·         Kazazedenin bilekleri ip, kemer gibi bir malzeme ile bağlanır, (Kazazedenin kurtarıcıdan daha uzun olduğu durumlarda bilek yerine dirsekten bağlamak daha uygun olacaktır)
·         Kurtarıcı kazazedeyi bacakları arasına alır,
·         Kurtarıcı kazazedenin bağlı kollarını boynundan geçirir,
·         Kazazede ile yüz yüze ve onu bacakları arasında alacak şekilde üzerinde emekleme pozisyonu alır,
·         Vücudunu doğrultarak kazazedenin sırtını yerden keser,
·         Yerden yükselen kazazedeyi emekleme durumunda sürükleyerek en yakın güvenli yere kadar taşır.
3.  AYAKTA SÜRÜKLEYEREK TAŞIMA YAPMAK
Ayakta sürükleyerek taşıma; kazazedenin kazazedeyi gemi içinde kabin ve koridor gibi kısımlardan taşırken, biraz eğilerek de olsa doğrulma imkânı bulabildiği veya kazazedeye nazaran daha küçük yapılı olmasında kullanabileceği bir yöntemdir.
3.1.            Uygulama
Kurtarıcının biraz eğilerek de olsa doğrulma imkânı bulabildiği veya kazazedeye nazaran daha küçük yapıda olduğunda taşıma yapabilmek için;
·         Kazazede yüzü yere gelecek şekilde boylu boyunca uzandırılır,
·         Kurtarıcı kazazedenin koltuk altlarından kazazedeyi kavrar, (sıkı tutamadığı takdirde bir kemer, bir halat veya benzeri bir malzemeyi sırtından dolaştırarak her iki eli ile uçlarından tutabilir)
·         Kurtarıcı kazazedeyi imkân olduğu kadar yerden kaldırır,
·         Kurtarıcı kazazedeyi sürükleyerek en yakın güvenli yere kadar taşır.
4.  İTFAİYECİ USULÜ TAŞIMA YAPMAK
İtfaiyeci usulü taşıma; kazazedeyi sırtında taşıyabilecek güçteki kurtarıcının yer itibarı ile ayakta durabildiği ambar, güverte gibi geniş ve yüksek alanlarda göreceli olarak uzun mesafe taşıma yapmak için kullanabileceği bir yöntemdir.
4.1.            Uygulama
Kazazedeyi itfaiyeci yöntemi ile taşımak için;
·         Kazazede sırtı yere gelecek şekilde boylu boyunca yere uzandırılır,
·         Kazazedenin ayakları, dizleri kırık ve yukarıda olarak kalçaya toplanır,
·         Kurtarıcı ayaklarını kazazedenin ayaklarının önüne koyar,
·         Kurtarıcı kazazedenin her iki kolundan öne doğru çekerek dizlerinin üzerinde durmasını sağlar,
·         Kurtarıcı kazazedenin önüne bir dizi yerde iyice yakın vaziyette çöker, (Kazazedeyi yerden kaldırmakta zorlanılırsa kazazede önce sandalye, büyük boya kutusu gibi bir yere oturtulur ve sonra sırta alınabilir)
·         Kurtarıcı yerdeki dizin ters tarafındaki kazazedenin kolunu tutarak başını onun altına sokar,
·         Kurtarıcı kazazedenin kolunu çekerken diğer ayağı yere basar vaziyette iyice kazazedenin altına girer ve kazazedenin ağırlığını sırtına alır,
·         Kurtarıcı diğer kolunu kazazedenin bacakları arasından sokarak, tuttuğu kol tarafındaki bacağını kavrar,
·         Kurtarıcı sırtında kazazede ile yerden doğrulur,
·         Kurtarıcı kazazedenin bacağının altından dolaştırdığı eli ile başını altına soktuğu kolun elini tutar,
·         Kurtarıcı kazazedeyi sırtında en yakın güvenli yere kadar taşır.
5.  KAZAZEDEYE MÜDAHALEDE ÖN TEDBİR ALMAK
Gemide kazaya uğramış birisi veya birileri görüldüğünde çabuk fakat telaşsız hareket edilir, panik yapılmaz. Unutulmamalıdır ki gecikilen bir iki dakika, telaştan yapılan yanlış bir hareket bir insanın, bir arkadaşın ölümüne sebep olabilir veya yarardan çok zarar verebilir.
5.1.            Ön Tedbirler
Gemide kazaya uğramış birisi veya birileri görüldüğünde derhal almamız gereken bazı tedbirler vardır. Öncelikle;
·         Bir başka kişi varsa onunla,
·         Alarm verebilecek bir unsur varsa onunla,
·         Bağırarak veya bulunabilen başka bir yöntemle gemideki sağlık konusunda yetkili haber ulaştırılır.
Kahramanlık sevdası veya tedbirsizlik nedeni ile kazazede sayısı artırılmamalıdır. Bu neden ile kaza yerine yaklaşmadan, oluşabilecek ikinci bir kazaya karşı tedbir alınır.
·         Kaza nedeni, elektrik çarpması ise elektrik kesilir veya elektrik kabloları tahta sopa, iskemle veya madeni olmayan başka bir nesneyle kazazededen uzaklaştırılabilir. Elektrik kesilmeden kazazedeye yaklaşıp dokunmadan önce lastik eldiven ve lastik bot giymek veya lastik paspasın üzerine basamak kurtarıcıyı elektrik çarpmasına karşı koruyacaktır.
·         Kaza nedeni kimyasal bir madde dökülmesi ise kimyasalla temas edilmez, solunum cihazsız kimyasal buhar biriken yere girilmez, yardım beklenir.
·         Kaza nedeni gaz zehirlenmesi ise solunum cihazsız gaz biriken yere girilmez yardım beklenir.
·         Kaza nedeni duman ile boğulma ise solunum cihazsız duman biriken yere girilmez yardım beklenir.
·         Kaza nedeni halat kesilmesi ise diğer gergin halatlardan kaçınılır.
·         Kaza nedeni yük kayması ise müdahale edilmez yardım beklenir.
Kazazedeye durumu belli olmadan yapılacak bazı müdahaleler yarardan fazla zarar verebilir. Bu neden ile kazazede bilinçsiz müdahaleden korunur;
·         Başına kalabalık birikmesine engel olunur.
·         İstisnai durumlar haricinde soyulmaz.
o   Üzerine kimyasal dökülmesi,
o   Yanma kazası,
o   Solunumu veya kan dolaşımı sıkı kravat, kemer, ayakkabı veya giysiler nedeniyle engelleniyor olması istisnai durumlardır,
·         Vücuda saplanan şeyler çıkartılmaz.
Hazırlıksız olarak vücuda saplanan şeylerin çıkartılması şiddetli kanamalara ve şoka sebebiyet verebilir. Bu neden ile zorunlu değilse bu işlemin yapılması yetkili kişiye bırakılmalıdır.
·         Başının altına yastık konmaz
Şoktan korunma, boğulmadan korunma gibi nedenlerde baş altına yastık konmaz. Zorunlu değilse bu işlemin yapılması yetkili kişiye bırakılmalıdır.
·         Kusturulmaz,
Bilinci açık olmayan veya petrol türevleri ile asit alkali sıvı içmelerinde kusturulmaz. Kusturmaya çalışmak kazazedeye daha fazla zarar verir. Bu nedenle sebebi anlaşılmadan kazazede kusturulmaz. Zorunlu değilse bu işlemin yapılması yetkili kişiye bırakılmalıdır.
·         Bir şey içirilmez,
Bilinci yerinde olmayan kişiye bir şey içirirsek sıvı akciğerlerine giderek onun boğulmasına sebep olabilir. Bu neden ile bilincinin yerinde olduğunu bilmeden kazazedeye bir şey içirilmez. Zorunlu değilse bu işlemin yapılması yetkili kişiye bırakılmalıdır.
·         İstisnalar haricinde kımıldatılmaz.
o   Etkilenen yerin daha fazla zarar görmesini engellemek,
o   Daha büyük bir şoku önlenmek,
o   Müdahalenin gereklilik hali istisnalarıdır.
Taşınmanın zorunluluk olduğu durumda kazazede güvenli yere taşınır. Taşıma yapılacak yer ve kurtarıcı gücüne göre uygun yöntem seçilerek yapılır.
5.2.            Uygulama
Gemide bulunan bir kazazedeye müdahalede ön tedbir almak için;
·         Gemideki sağlık konusunda yetkili kişiye haber ulaştırılır,
·         Kaza yerine yaklaşmadan önce ikinci bir kazaya karşı tedbir alınır,
·         Kazazede bilinçsiz müdahaleden korunur,
·         Zorunlu olduğu taktirde kazazede güvenli yere taşınır.
6.  BİLİNÇ KONTROLÜ YAPMAK
Bilinç (Şuur) kontrolü; kazazedenin mantıklı düşünme, algılama ve reaksiyon gösterme kabiliyeti varlığının tespitidir. Bilincin açık olup olmaması vücudun bir takım savunma sistemlerinin çalışıp çalışmaması açısında önemlidir. Özellikle kazazedeye verilecek pozisyonlara, su, ilaç veya morfin gibi maddelere bilincin yerinde olup olmamasına göre karar verilir.
6.1.            Uygulama
Bir kazazedenin bilincinin yerinde olup olmadığını anlamak için;
·         Sarsmadan kazazedenin omuzlarına dokunulur,
·         İyi olup olmadığı sorulur,
·         Cevap verip veremediği gözlenir.
7.  AÇIK SOLUNUM YOLU POZİSYONUNA ALMAK
7.1.            Solunum Yolu
Solunum, oksijenli havanın ağız ve burun yolu ile alınarak akciğerlere gönderilmesi, orada havanın içindeki oksijenin kana, kandaki karbondioksitin de ciğerlerdeki havaya geçmesi, kirlenen havanın tekrar geri dönerek ağız ve burun yolu ile dışarı atılmasıdır.
Solunum sırasında havanın geçtiği yollara solunum yolu denir ve iki bölüme ayrılır.
·         Üst solunum yolu; hava alıp verdiğimiz ağız, burun, gırtlak ve nefes borusu,
·         Alt solunum yolu, akciğer içindeki ana (bronş) ve ara (bronşcuk) hava yolları ile hava keseleridir (alveol).
Solunum için bu yolların açık ve temiz olması gerekir.
7.2.            Açık Solunum Yolu Pozisyonu
Üst solunum yolu başın pozisyonu veya solunum yoluna giren yabancı maddeler tarafından kapalı olabilir. Başın pozisyonu nedeniyle kapalı olan üst solunum yolu, sırt yere gelecek şekilde yatırılmış ve omuzların hafifçe yerden yükseltilmiş yatar pozisyonunda başın geriye atılması ile açılabilir. Doğal hava alışını rahatlatan bu şekle açık solunum yolu pozisyonu denir.
Üst solunum yolunun açılmasının arkasından kalp masajı gibi sert bir zeminde yapılması gereken bir başka işlem varsa veya kazazedenin omurgasında hasar olasılığı varsa omuzlarının yükseltilmesi mümkün olmayabilir. Bu durumda sert zeminde sırt üstü yatan kazazedenin çenesi bir el ile itilirken diğer el ile alnına bastırılır ve bu şekilde başın geriye atılması sağlanır. Geriye atılan baş üst solunum yolunun açılmasını sağlar.
Üst solunum yolunun açılması için başın geriye atılması yeterli değildir. Eğer bu yol yabancı maddeler tarafından tıkandıysa bunlarında alınması gerekir. Hatta solunum durması bu nedenle de meydana gelmiş olabilir. Bu tıkanıklık solunumu durdurabileceği gibi dışarıdan verilecek suni solunuma dahi engel olabilir.
Ağız içinden alabileceğimiz şeyler; kaza yemek sırasında meydana geldiyse yiyecek maddesi, denizde meydana geldiyse yosun gibi şeyler olabilir. Eğer ağızda takma diş varsa yerinden oynamamış ise çıkartılmaz. Soluk borusunu tıkayan dil hava yolunun açılması sırasında kendi kendine borunun önünü açar. Bu neden ile dil ile pek uğraşılmamalıdır.
Tıkanma elle ulaşılamayacak kadar aşağıdaysa, tıkanmaya müdahale gerekir.
7.3.            Uygulama
Kazazedeyi açık solunum yolu pozisyonuna almak için;
·         Kazazede yavaşça sırt üstü yatar vaziyette çevrilir,
·         Ağızda solunumu engelleyebilecek bir şeyler varsa alınır,
·         Baş altına bir şey konmadan alından bastırılıp, çeneden itilerek geriye doğru bükülür, (Bazı dokümanlarda hava yolunun açılmasında enseden kaldırma uygulatıyorsa da omurgada hasar olasılığına karşılık enseden kaldırma yerine çeneyi iterek başı geriye attırma daha uygun olacaktır. Bu arada ağız kapansa bile baş pozisyonu değişmeden ağız tekrar açılabilir.)
8.  SOLUNUM KONTROLÜ YAPMAK
Solunum kontrolü; baygın görünümündeki bir kazazedenin kendi kendine soluk alıp verebildiğinin kontrolüdür. Üst solunum yolunun açılması solunum kontrolünün yapılabilmesi için gerekli bir işlemdir. Hatta solunumu durmuş bir kazazede açık solunum yolu pozisyonuna alınınca kazazede kendi kendine soluk almaya dahi başlayabilir.
Solunum kontrolünde en sağlıklı yöntem ağız ve burundan hava geldiğinin görülmesidir. Eğer göğüs inip kalkıyor fakat ağızdan hava gelmiyorsa üst solunum yolundaki bir tıkanıklığı düşünmemiz gerekir. Veya bir başka değişle göğüs kafesinin kalkıp inmesi nefes alındığının temel göstergesi değildir. Çünkü bir istemsiz kas olan diyafram yine çalışabilir, göğüs ile karın hareket edebilir ancak üst hava yolu tıkalıysa solunum gerçekleşemez. Kontrol 10 saniyede tamamlanmalıdır.
8.1.            Uygulama
Kazazedenin solunum kontrolü için;
·         Kulak kazazedenin ağız ve burnunun 2–3 cm. üzerine getirilir ve nefes alışı duyulmaya çalışılır, (Nefes alış kontrolünde ağza soğuk gözlüğü uzatıp buhar olup olmadığını anlamak gibi duruma göre akla gelebilecek başka yöntemlerde kullanılabilir.)
·         Göğüs kafesinin ve karnın hareket edip etmediğine bakılır,
9.  KALP  KONTROLÜ YAPMAK
Kalp kontrolü; kalbin normal atıp atmadığının kontrolüdür. Kalp atışı, kulağın kalbe dayanarak dinlenmesi ile kontrol edilebilir. Bilekte olduğu gibi atar damarların vücudumuzda yüzeye yakınlaştığı yerlerden de nabzın kontrolü yapılabilir. Ancak çevre etkileri veya zayıflık durumunda ne kalp atışı ne de nabız tam olarak alınamaz. Bu neden ile nabız kontrolünü doğrudan nabzın en kuvvetli olduğu şah damarından yapmak gerekir.
Kalbin atıp atmadığının göstergelerinden birisi de göz bebeğinin refleksini kaybetmesidir. Canlı bir kişinin gözbebekleri karanlıkta fazla ışık alabilmek için irileşir, aydınlıkta ise gözü koruyabilmek için küçülür. Kalbi duran bir kişinin göz bebekleri ise 45 saniye içinde irileşir ve o şekilde kalır.
Kazazedenin göz refleks kontrolü için göz kapakları kaldırılarak göz bebeklerine ışık tutulur ve ışıkla küçülüp küçülmediğine bakılır. Refleks kaybolduysa kalp durmuş olabilir.
Gözbebeğinin refleksini kaybetmesi sadece kalp durmasında gerçekleşmez. Bazı zehirlenmelerde ve koma hallerinde de bu durum olabilir. Bu neden ile göz refleksi tek başına kalbin durup durmadığının göstergesi olamaz, nabzın da mutlaka kontrol edilmesi gerekir.
9.1.            Uygulama
Kazazedenin kalp kontrolü için;
·         Kazazedenin boynunda nefes borusu ile boyun adalesi bulunur.
·         Bir elin işaret ve uzun parmağı yan yana kazazedenin nefes borusu ile boyun adalesinin arasına hafif şekilde bastırılır.
·         Nabız atışı duyulmaya çalışılır.
·         Nabız duyulmuyorsa göz refleksi kontrol edilir,
·         Nabız atışı duyuluyorsa dakikadaki atışı  miktarı sayılır.
10.     İKİNCİ DERECE HASAR KONTROLÜ YAPMAK
İkinci derecedeki hasarlar genel anlamıyla aşırı gecikilmediği taktirde ölümcül sayılamayacak veya kalıcı olmayan hasarlardır. Hayati tehlike yaratmayan kanamalar, yanıklar, kırık ve çıkıklar bu tip hasarlardandır. Hayati tehlikesi olan birinci derecedeki hasarların olmaması halinde kazazedede ikinci derecedeki hasarlar kontrol edilir. Temel ilk yardımcının buradaki amacı yetkili kişi gelinceye kadar kazazedenin acısını azaltmak ve hasarın büyümesini engellemektir.
10.1.        Uygulama
İkinci derecedeki hasarların kontrolü için;
·         Kazazedeye ağrı ve acısının olup olmadığı sorulur,
·         Kazazededen alınan cevaba göre kafatası ve omurgadaki hasar kımıldatılmadan kontrol edilir,
·         Kafatası ve omurga kırık olasılığı yoksa diğer kırık, çıkık, yanık ve kanamalar yavaş ve gerekirse giysiler kesilerek kontrol edilir.
11.     DURUM TEŞHİSİ YAPMAK
Durum teşhisi; kaza sonucu kazazedenin vücut bütünlüğündeki hasarının tespitidir. Yapılacak müdahalenin belirleyicisi olması nedeni ile önemlidir. Durum teşhisi yapılmadan yapılacak müdahale yaşayacak bir insanın ölümüne dahi sebep olabilir. Teşhis, kazazede kaza mahallinden taşınmadan veya taşındıktan sonra gereklilik durumuna göre yapılabilir.
11.1.        Durum Teşhisi Gerektirmeyen Durumlar
Eğer kaza nedeni veya kazazedenin hali durumu alenen ortaya koyuyorsa ayrıca teşhis için bir zaman kaybı gereksiz hatta zararlı olur. Bu neden ile hasarın belirli olduğu durumlarda doğrudan müdahaleye geçilir. Örnek;
·         Kazazededen şiddetli akan kan hayati unsur olan kalp atışının varlığını gösterdiğinden doğrudan kanamanın kesilmesi yönünde müdahale yapılır.
·         Kazazede yemek sırasında tıkanmışsa doğrudan üst solunum yolundaki tıkanıklığın açılması yönünde müdahale edilir.
·         Kazazede boğucu gazlar içinde kalmış ve solunum refleksi devam ediyorsa doğrudan temiz havaya çıkartılması yönünde müdahale edilir.
11.2.        Durum teşhisinde Öncelik Sıralaması
Durumu belli olmayan baygın görünümdeki kazazedenin durum teşhisinde yapılacak kontrollerin sıralamasında farklı görüşler olmakla birlikte önemli olan en kısa zamanda ve en doğru kontrolün yapılabilmesidir. Bu da fazlasıyla bulunulan ortamın özelliğine ve teşhisi yapacak kişinin becerisine bağlıdır. Zaman kazancı olması bakımından  mümkün olduğunca bir kontrol yapılırken diğerlerine de bakılmasında yarar vardır.
En hayati veri kalbin atmasıdır. Bu neden ile önceliğin kalp kontrolüne verilmesinin gerekliliği düşünülse bile tespitindeki kolaylık ve varlığının aynı zamanda kalbin attığını ve nefesin alınıp verildiğini göstereceğinden bilinç kontrolüne öncelik verilir.
Kaza geçirmiş ve bilinçsiz durumdaki kazazedenin nabzı çok zayıflayacağından kalbinin attığının anlaşılması oldukça güç bir işlemdir. Hatta zayıfladığından anlaşılmayan kalp atışlarında çalışan kalbin durduğuna dahi hüküm verilebilecektir. Ancak solunum, kalp atışından daha kolay anlaşılabilir olması ve aynı zamanda kalbin attığını da gösterir olması nedeni ile solunum kontrolün de kalpten önce kontrol edilmesi daha doğru olacaktır.
Kalbin düzenli atıp atmadığının ve ikinci derecede hasarların olup olmadığının kontrolleri bundan sonra yapılmalıdır.
11.3.        Uygulama
Vücut bütünlüğündeki hasarı belirli olmayan kazazedenin durum teşhisi için;
·         Kazazedenin bilinç kontrolü yapılır.
·         Bilinci yerinde olan kazazedenin ikinci derecedeki hasar kontrolleri yapılarak durum teşhisine son verilir.
·         Bilinci yerinde olmayan kazazede açık solunum yolu pozisyonuna alınır,
·         Solunum kontrolü yapılır.
·         Solunumu durmuş kazazedenin durum teşhisine son verilir.
·         Solunum varsa kalp kontrolüne geçilir.
·         Kalp ritmi normal değilse durum teşhisine son verilir.
·         Kalp ritmi düzgünse ikinci derecede hasar kontrolleri yapılır.
12.     YARIM OTURMA POZİSYONUNA ALMAK
12.1.        Koruyucu pozisyon
Vücut bütünlüğü bozulan kazazededeki hasarın artmasını engelleyen pozisyona koruyucu pozisyon denir. Yarım oturur, şok, koma gibi farklı koruyucu pozisyonlar vardır. Bu pozisyonlar kazazedenin durumuna göre;
·         Vücudun genel sistem işleyişini kolaylaştırıcı,
·         Beyine giden kanı artırıcı,
·         Kanamayı azaltıcı,
·         Acıyı azaltıcı,
·         Yaranın büyümesini engelleyici fonksiyonlara sahiptirler.
12.2.        Yarım Oturma Pozisyonu
Yarım oturma pozisyonu kazazededeki hasarın vücudun yukarıda tutulmasını gerektirdiği durumlarda kullanılan bir koruyucu pozisyondur. Sırt üstü yatan kazazede bu pozisyona, sırtı desteklenerek ne yatar ne oturur şekle getirilerek aldırılır.
12.3.        Uygulama
Yarım oturma pozisyonu için;
·         Sırt üstü yatan kazazedenin sırtı yere 45 derece olarak şekilde yarım kaldırılır,
·         Sırtı çevreden bulunan malzeme ile desteklenir.
13.     KOMA POZİSYONUNA ALMAK
Koma pozisyonu bilincini yitiren kazazedelerin gerekli müdahale yapılıncaya kadar hayatta kalabilmelerine olumlu katkıda bulunabilecek solunum ve dolaşım sistemlerini rahatlatacak bir pozisyondur.
Kazazedenin yarım yüz üstü yatırılmış olduğu bu pozisyon normal zamanlarda dahi rahat yatma şekli olarak seçilen bir pozisyondur.
13.1.        Uygulama
Kazazedeyi koma pozisyonuna almak için;
  • Sırtüstü yatan kazazedenin giyimi üzerindeki kemer, kravat, düğme, fermuar gibi dolaşım engelleyici unsurlar gevşetilir,
  • Kazazedenin kolları yandan bedenine yapıştırılır,
  • Bacakları düz ve bitişik olarak uzatılır.
  • Varsa kan gelen kulak yere, varsa yüzün yaralı tarafı yukarı veya yüzde önemli bir hasar yoksa her hangi bir taraf yere gelecek şekilde kazazede yarım döndürülür.
  • Üstte kalan bacak dizden kırılarak döndürülecek tarafa çekilir.
  • Üstte kalan el yere yapışacak yüzün altına getirilir.
  • Kazazedenin arkasındaki bel boşluğundan el sokularak altta kalan kolu yakalanır,
  • Altta kalan kol çekilerek arka tarafa uzatılır.
14.     ŞOK POZİSYONUNA ALMAK
Şoka giren kazazedenin beynine oksijen taşıyan kanı artırıcı pozisyona şok pozisyonu denir. Sırt üstü yatan kazazedenin bacaklarının yükseltilmesi ile oluşturulur.
14.1.        Uygulama
Kazazedeyi şok pozisyonuna almak için;
·         Kazazede sırtı yere gelecek şekilde boylu boyunca sert bir zemine yatırılır, (Yatırılan zemin veya yer çok sıcak, çok soğuk veya bir tehlikenin mevcut olmadığı bir yer olması gerekir.)
·         Bacaklar dizden kırılır,
·         Ayaklar yerden 30 cm.den daha az olmayacak şekilde altına bir şey konularak yükseltilir, (Eğer ayak ve bacaklarda kırık varsa yukarı kaldırılmaz. El ve kollarda kanama varsa onlarda yukarı kaldırılır.)
15.     ŞİDDETLİ HARİCİ KANAMAYI DURDURMAK
Normal bir kişide vücut ağırlığının 1/13’ü kadar ağırlıkta kan vardır. Eğer yetişkin bir kişiyi ortalama 70 kg olarak kabul edersek, vücudundaki kan miktarı 5 litredir. Bu kandan %10 kayıp desteği gerektirir. %20 kayıp ise hayati tehlike oluşturur. Bir başka deyişle 1 lt kan kaybeden ortalama ağırlıktaki bir yetişkinin hayatı tehlikeye girer.
Bir insan kalbinin yaklaşık o kişinin yumruğu büyüklüğünde olduğunu ve her atışta hemen hemen yarım yumruk hacımda kanı pompalayacağını düşünürsek şiddetli bir kanamada 1 lt kanın çok çabuk kaybedilebileceği aşikardır.
Şiddetli kanama; kısa sürede kazazedenin hayatını tehlikeye sokabilecek yoğunluktaki kanamalardır. Önlenemediği taktirde kazazede sırasıyla,
·         Şoka girer,
·         Bilincini yitirilir,
·         Kalp krizi geçirir,
·         Solunumu durur ve ölür.
Tespiti halinde aynı zamanda kalbin attığını da göstermesi nedeni ile diğer hayati kontrollere bakılmaksızın derhal kanamanın kesilmesi yönünde müdahaleye geçilir.
15.1.        Şiddetli Kanamanın Tespiti
Şiddetli kanamaların genel nedeni atardamar kesikleridir ve vücutta harici veya dâhili şekilde meydana gelebilir. Harici şiddetli kanamalar uzuv kopmasının haricinde genelde boyun, pazı veya uyluktaki atar damarların kesilmesiyle oluşur. Kontrol  10-20 saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanmalıdır.
15.2.        Şiddetli Harici Kanamalara Müdahale Yöntemleri
Şiddetli harici kanaması olan kazazede yaranın durumuna göre yere uzandırılır ve aşağıda belirtilen bu dört temel yöntem öncelik sırasına göre tek tek veya beraberce uygulanır.
·         Doğrudan yara üzerine basınç,
·         Yükseltme,
·         Baskı noktalarına basınç,
·         Turnike uygulaması.
15.2.1.            Doğrudan Yara Üzerine Basınç
Bu yöntem kısaca doğrudan yara üzerine bir tamponun bastırılarak kanamanın kesilmesidir. Şiddetli kanamayı kontrol altına almada en basit ve tercih edilen bu yöntemde, yara üzerine bezden bir tampon konulur ve sarılarak avuç içiyle kanama yerine doğrudan basınç uygulanır.
Tampon olarak doğru olanı steril bez kullanmaktır. Ancak cepte devamlı olarak bir steril bez taşınmadığını düşünürsek, kazazede bulunduğunda el altında olan en temiz bez parçası da aynı işi görebilir. Hatta bez yoksa bez bulunana kadar, çıplak el dahi kullanılabilir.
Tampon olarak kullanılan bez tamamen kanlanırsa alınmadan bir başka bezi üzerine koymak ve elle sertçe bastırarak sıkıca sarmak gerekir. İlk tamponu çıkarmaya çalışmak pıhtılaşma sürecini uzatır. Tamponu yerinde tutması için bir sargı bezi kullanılabilir. Sargı tamponun üstüne biraz daha geniş şekilde uygulamalıdır.
Sargı yapılırken aşağıdakilere dikkat edilir,  
·         Her ne kadar yetkili kişi gelinceye kadar uygulanacaksa da tampon ve sargı, yaraya mikrop kaptırmayacak kadar temiz olmalıdır,
·         Tampon daima üstü kapatılacak yaradan daha büyük uygulanır,
·         Sargı harici kanamayı kesecek kadar sıkı fakat kan dolaşımını kesmeyecek kadar gevşek olmalıdır,
·         Sargı kalbin uzak tarafından başlayıp kalbe doğru yapılmalıdır.
Sargı gereği gibi yapılmışsa, en az yirmi dört saat öylece bırakılmalıdır. Sargı bezleri tamamen kana bulanmamış ve sargı dolaşımı engellemiyorsa bir kaç gün dahi değiştirmeye gerek kalmaz.
15.2.2.            Yükseltme
Bu yöntem kısaca kanayan yerin kalp seviyesinden yükseğe kaldırılarak damar içi basıncın düşürülmesi ve bu şekilde kanamanın kesilmesidir. El, ayak veya başta bulunan bir yaradan kaynaklanan şiddetli bir kanama varsa söz edilen yer yükseltilebilir ve buna ilaveten yara üzerine doğrudan baskı uygulanabilir.
15.2.3.            Baskı Noktalarına Basınç
Bu yöntem kısaca kanayan yere kan taşıyan damarın kalp tarafında bulunan yüzeye yakın noktasına parmak ile basınç uygulayarak kanamanın kesilmesidir.
Doğrudan baskı ve yükseltme şiddetli kanamayı durduramıyorsa o bölgeyi besleyen atardamara basınç uygulanabilir. Uygulanacak baskı noktası atardamar üzerinde yara ile kalp arasındadır. Bu teknik; baskı noktası ile yaralı kısım arasındaki dolaşımı azaltır. Ancak sadece çok gerekli olduğu hallerde ve şiddetli kanama azalıncaya kadar uygulanmalıdır.
Vücutta atardamarların yüzeye yakınlaştığı noktalardan uygun olanını baskı noktası olarak kullanılır. Bu noktalardan nabız alınabileceğinden yerinin tespitinde bundan yararlanılabilir.
·         Ayak için baskı noktası ayak bileği damarı,
·         Alt bacak için baskı noktası diz damarı,
·         Uyluk için baskı noktası kasık damarı,
·         El için baskı noktası bilek damarı,
·         Alt kol için baskı noktası pazı damarı,
·         Üst kol için baskı noktası köprücük damarı,
·         Alt çene için baskı noktası yüz damarı,
·         Üst çene için baskı noktası şakak damarları.
Şah damarı beyine giden damarları da beslediğinden bu damar baskı noktası olarak kullanılmaz.
15.2.4.            Turnike
Bu yöntem kısaca bir kuşakla kanayan yerin kalp tarafındaki tüm damarlar ile ilişkisinin kesilmesidir. Turnike; istisnası hariç tek kemik bulunan üst kol veya uyluğa yapılabilir. İstisnası el veya ayak kopmasıdır. El veya ayak kopmasından turnike bileğe yakın yere uygulanabilir. Turnike hazır lastikten yapılma olabileceği gibi el altında bulunan 8-10 cm eninde bir bez parçasından da olabilir. (İp olmaz) Katlanmış fular veya bandana, giysi veya benzeri kumaştan da yapılabilir. Şekilde gösterildiği gibi birkaç kat sarılan sargının düğüm atılan son katına bir tahta parçası sokulmakta ve döndürülerek sıkılmaktadır.
 “Boğucu Sargı” veya bilinen adıyla turnike (Tourniquet) sakıncalarından dolayı sadece diğer yöntemler fayda etmediği takdirde kol veya bacaktaki şiddetli kanamayı durdurmak için uygulanır.
Sakıncaları;
·         Kan akışının engellenebilmesi için yapılan çok sıkı ve dar turnike adalelere, sinirlere ve kan damarlarına zarar verir.
·         Adale, sinir ve damarlara zarar vermemek için turnike gevşek tutulursa fayda etmeyerek kan kaybını artırır.
·         Turnike sadece kan kesilmesi istenen yerdeki değil çevresindeki alanda da kan dolaşımını yani hücrelere oksijen dağılımını engeller.
·         Hücrelere gelen oksijenin kesilmesi doku hasarlarına daha da kötüsü kangrene sebep olarak uzvun kesilmesine yol açabilir.
·         Oksijen eksikliğini engellemek amacı ile ara sıra turnikeyi gevşetmek de kan kaybına yol açar ve şok tehlikesini yaratır.
Sakıncalarına rağmen turnike uygulamasına çok gerekiyorsa gemideki yetkili kişi gelinceye kadar başvurulabilir. Uygulamanın devamına yetkili kişi karar verir. Eğer yetkili kişinin gelmesi gecikiyorsa el veya ayak kopması haricinde 15 dakikada bir turnike yavaşça gevşetilerek 1 dakika süre ile damardaki kan akışına müsaade edilir. Ayrıca turnikenin kullanımdan sonra unutulduğu vakalar da vardır. Bunun engellenmesi için hastaneye gönderilen kazazedenin görünür yerine turnike zamanını gösterir bir not iliştirilir.
15.3.        Uygulama
Kazazedenin şiddetli harici kanamasını durdurmak için;
·         Şiddetli harici kanama olan yere temiz bir bezden tampon konur,
·         Tamponlu yara temiz bir bez ile sarılır,
·         Tampona avuç içi ile bastırılarak kanın kesilmesi sağlanır,
·         Sarılan yaradaki kanama kesilmediyse yaralı yer mümkün olduğunca kalpten yukarı gelecek şekilde kaldırılır,
·         Kanın kesilmesi halinde bir süre daha uzuv yukarıda tutulur sonra yavaşça normal duruma getirilir,
·         Yukarı kaldırılan yaralı yerdeki kanama kesilmediyse yara ile kalp arasındaki yaradan sonraki ilk bası noktasına bası uygulanır,
·         Kanın kesilmesi üzerine bir süre daha bası noktasına basılı ve uzuv yukarıda tutulur sonra yavaşça gevşetilerek normal pozisyonuna getirilir,
·         Kol ve bacaktaki şiddetli kanamanın kesilmemesi halinde kanama olan kol veya bacağın tek kemik bulunan kısmına turnike vurulur,
·         Yara baştaysa kazazede yarım oturur, diğer yerlerdeyse şok pozisyonuna alınır, (yara koldaysa şok pozisyonunda yatan kazazedenin yaralı kolu yukarıda tutulur.)
·         Yetkili kişinin gecikmesi halinde turnike 15 dakikada bir yavaşça gevşetilerek 1 dakika süre ile kan akışı sağlanır,
·         Yetkili kişinin gelişi ile kazazede ona teslim edilir.
16.     İÇ KANAMAYA MÜDAHALE ETMEK
16.1.        İç Kanamanın Tespiti
İç kanamalar harici kanamalar kadar kolay tespit edilememektedir. İç kanamaların tespitinde aşağıdaki hususlar bize yardımcı olur.
·         Dışa açık olmayan iç kanamalar deri altında, adale içinde ve iç organlarda oluşur, akamadığından içte toplanır ve meydana getirdiği şişlik ve morarma ile tespit edilebilir,
·         Dışa açık iç kanamalar ise geldiği yere göre belirlenebilir,
o   Kulaktan gelen kan, baştaki iç kanamayı,
o   Kanlı öksürük, göğüsteki iç kanamayı,
o   Kanlı kusmuk, midedeki bir iç kanamayı gösterebilir.
·         Bunların ötesinde şiddetli kanamalar şoku getireceğinden, kazazededeki şok belirtileri, şiddetli kanamaya gösterge olarak kabul edilebilir.
16.2.        İç Kanamaya Müdahale Yöntemi
İç kanamalarda harici kanamalarda uyguladığımız yöntemlerden sadece yüksekte tutma yöntemini kullanma imkanımız vardır. Ancak buna ilaveten deri altındaki adalelerde meydana gelen kanamalarda ek olarak soğutma imkanımız da olabilir. İç organlardaki şiddetli kanamalarda ise yapabileceğimiz pek bir şey yoktur.
Yapılan müdahaleden sonra kazazede koruyucu pozisyona alınarak yetkilinin gelmesi beklenir.
16.3.        Uygulama
İç kanamaya müdahale için;
·         Kulaktan kan geliyorsa kazazede kulağının üzerine geniş bir tampon konularak koma pozisyonuna alınır,
·         Baş ve iç organlarda kanama varsa yarım oturur pozisyona alınır,
·         Deri altı adalelerde kanama varsa kanama olan yer soğutulur,
·         Adalelerde kanaması olan kazazede şok pozisyonuna alınır,
·         Kol adalesinde kanaması olan kazazede şok pozisyonunda kolu yukarı kaldırılır.
·         Kazazedenin üzeri örtülerek sıcak tutulur.
17.     TIKANMIŞ ÜST solunum YOLUNU AÇMAK
Üst solunum yolu baskı veya tıkanma nedeni ile solunuma müsaade etmeyebilir. Kazazedenin bir yerden düşerken boynuna dolanan bir halatın soluk borusu üzerinde meydana getirdiği baskı (Ası) kazazedenin soluğunu kesilebilir. Tabi olarak bu gibi durumlarda halatın kesilerek kazazedenin yere yatırılması boyun kırılmamış ve ölüm olmamışsa tekrar solunumun başlamasını sağlayabilir.
Bir diğer neden olan tıkanma ise genelde katı madde tıkanmasıdır. Bu da genelde bir şey yerken yaşanır. Eğer katı madde elle alınamayacak derecede aşağıdaysa tıkanan kişi nefes alamaz. Bu neden ile de konuşamadığı için derdini baş ve işaret parmakları ile gırtlağını tutarak anlatır. Bu işaret ‘Heimlich işareti” olarak bilinir ve bu işaret görülünce derhal “Heimlich hareketi” adıyla bilinen müdahale gerçekleştirilmelidir. Eğer bu gibi durumlarda derhal müdahale edilerek hava yolunu tıkayan madde çıkartılmazsa sırası ile kazazedenin rengi morarmaya başlar, bilinci kaybolur, kalbi durur ve ölür.
17.1.        Heimlich Hareketi
 “Heimlich hareketi”  olarak bilinen yöntem nefes yoluna kaçan maddelerin diyaframa kuvvetli ve ani olarak yapılan baskı ile çıkartılma yöntemidir. Hareket, ayakta veya yatar vaziyette yapılabilir. Yatarak Heimlich hareketi aynı zamanda kurtarıcıdan iri kazazedeler için de kullanılabilir.
Ayakta uygulamada kurtarıcı kazazedenin arkasındadır ve kollarını karına yakın vücuduna dolayarak ellerini yumruk şeklinde diyafram üzerinde kavuşturmuştur. Göğüs kemiğinin ucundaki kıkırdak kısmın hemen altından birleştirilen eller darbeli şekilde diyaframa baskı yapılarak tıkanıklığın açılmasına çalışılır.
Yerde uygulamada ise kazazede sırtüstü sert zemine yatırılmış, kurtarıcı kazazedenin bacaklarını kendi bacakları arasına alarak diz üstü çömelmiş ve ellerini kazazedenin diyaframına baskı yapacak şekilde göğüs kemiği kıkırdak kısmın altında birleştirmiştir. Yine diyaframa darbeli yapılan baskı ile tıkanıklık açılmaya çalışılır.
Eğer tıkanıklık halinde yardımcı olacak kimse yoksa kazazede hareketi kendi kendine uygulamak zorundadır. Bunun için bir yumruğunu sıkar ve kaburga kemiklerinin ayrıldığı üst karın bölgesine yerleştirir. Sonra bu yumruğu bilekten diğer eli ile tutar, karnına yukarı doğru sert bir itişle aniden ve kuvvetlice bastırır ve bu arada zorla öksürmeye çalışır. Bu hareketi gerektiğinde bir kaç kez tekrarlar. İkinci seçenek olarak bu harekette iskemle arkası, masa veya lavabo köşesi veya yukarı itişi sağlayacak başka çıkıntılı bir yer kullanılabilir.
Heimlich hareketinden önce Türk yöntemi olarak eğilmiş kazazedenin sırtına kuvvetli olarak 2 kere vurmak, yetersiz olursa heimlich yöntemini denemekte yarar vardır.
17.2.        Uygulama
Üst solunum yolu elle alınamayan bir katı madde ile tıkanan kazazedenin tıkanıklığını açmak için;
·         Ayaktaki kazazedenin arkasına geçilir,
·         Sırtına iki kere sert olarak vurulur,
·         Tıkanıklık açılmadıysa kurtarıcı kolları ile arkasından kazazedeyi sarar,
·         Bir el yumruk haline getirilir ve diğer elle bilekten tutulur,
·         Eller kazazedenin kaburga kemiklerinin ayrıldığı üst karın bölgesine, diyaframa baskı yapacak şekilde yerleştirilir,
·         Kazazedenin diyaframına ani ve sert darbeli bir baskı uygulanır,
·         Harekete tıkanıklık açılıncaya veya kazazedenin bilinci kayboluncaya kadar devam edilir,
·         Bilinci kaybolan veya ayakta müdahale edilemeyen kazazede sırtı yere gelecek şekilde sert bir zemine yatırılır,
·         Kurtarıcı kazazedenin bacakları üzerine yüz yüze bakacak şekilde çömelir,
·         Kurtarıcı bir elini yumruk yapar ve kazazedenin üst karın bölgesine diyaframa baskı yapacak şekilde yerleştirir,
·         Kurtarıcı diğer elini yumruk yapılan elin üzerine koyar,
·         Kazazedenin diyaframına ani ve sert darbeli bir baskı uygular,
·         Harekete tıkanıklık açılıncaya, kazazedede ölüm gerçekleşinceye veya yetkili kişi gelinceye kadar devam edilir.
18.     AĞIZ İLE SUNİ SOLUNUM YAPMAK
18.1.        Alt Solunum Yollarındaki Tıkanma
Alt solunum yolu akciğerlerdeki bronşlar, bronşcuklar ve hava keseleridir (Alveol). Buradaki tıkanıklık solunumu kısmen veya tamamen engeller veya durdurur. Akciğerlerdeki hayati tıkanma genel olarak sıvı veya gaz dolması şeklinde gerçekleşebilir.
 Akciğerlere dolan boğucu gazlar kana gerekli oksijen transferini engelleyeceğinden solunum durması gerçekleşir (Asfeksi). Böyle durumlarda soluk refleksi henüz durmamış kazazeler açık alana çıkartılırsa temiz hava ile solunum tekrar başlar.
Akciğerlere sıvı dolması ile boğulmada ilk akla gelen suda boğulma olmakla birlikte bu sadece ödemler sonucu olur. Suda boğulma sırasında, suyun içinde nefes almaya çalışan kişinin nefes yoluna kaçan su, gırtlak kapağının refleks ile kapanmasına sebep olur. Bu neden ile sadece az bir miktar su ciğerlere gittiğinden suda boğulan kişilerin (Eski bilgilerden farklı olarak) ciğerlerine giden suyun çıkartılması ile uğraşılmaz.
Akciğerlerdeki katı madde tıkanıklıkları kısmi olacağından acil değildir ancak meydana getireceği hasar nedeni ile kazazedenin ilk fırsatta bir sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekir.
18.2.        Suni Solunum
Suni solunum, solunumu durmuş kazazedenin akciğerlerine dışarıdan onları şişirecek kadar hava verilerek serbest çıkışın sağlanmasıdır. Suni solunum sadece kendiliğinden solunum yapamayan kişiler için uygulanır. Suni soluk vermenin periyodu dört yaş üstü insanlarda beş saniyede bir, yani dakikada on iki keredir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus; solunum yapan bir kişiye suni solunum yapılmaya çalışılırsa solunumu durabilir. Bu neden ile suni solunum öncesi kazazedenin solunumunun durmuş olduğuna emin olmak gerekir.
Aletsiz suni solunum için üç farklı metot vardır.
·         Ağızdan ağza,
·         Ağızdan buruna ve
·         Silvester
18.3.        Ağızdan Ağza ve Ağızdan Buruna Suni Solunum
Ağızdan ağza suni solunum, kurtarıcının kazazedenin burnunu kapatarak ağzından hava üflemek şeklinde yaptığı yarı aktif suni solunumdur. Aletsiz suni solunum yöntemleri arasında en etkin olanıdır.
Ağızdan buruna suni solunum ise kurtarıcının kazazedenin ağzını kapatarak burnundan hava üflemek şeklinde yaptığı yarı aktif suni solunumdur. Kazazedenin ağzını açamadığı, ağız ve çevresindeki yara veya kimyasal bulaşıklar nedeni ile ağızdan ağza suni solunum imkânının olmadığı durumlarda tercih edilir.
Akciğerlerdeki havanın boşalması, kurtarıcının ağzını çekmesi ile kendi kendine pasif şekilde olur. Kurtarıcı hava verdiğinde kazazedenin göğsünde şişme olduğunu görmelidir. Eğer şişme olmuyorsa hava yolunu kontrol etmeli ve bunun için gerekirse parmaklarını kullanmalıdır.
18.4.        Uygulama
Solunum hava yolu açılmasına rağmen kendi kendine soluk almaya başlamayan kazazedeye ağız ile suni solunum yapmak için;
·         Kazazedenin ağız çevresinde yara veya kimyasal bulaşığı yoksa bir el ile kazazedenin burnu kapatırken derin bir nefes alınıp ağız kazazedenin ağzını tamamen kapatacak şekilde yapıştırılır, (gerekirse bir ince bez üzerinden yapılabilir)
·         Kazazedenin ağız çevresinde yara veya kimyasal bulaşığı varsa bir el ile kazazedenin çenesi itilerek ağzı kapatırken derin bir nefes alınıp ağız kazazedenin burnunu tamamen kapatacak şekilde yapıştırılır, (gerekirse bir ince bez üzerinden yapılabilir)
·         Kazazedenin akciğerlerine derin bir nefes verilir,
·         Kazazedenin akciğerleri havayla dolarken göğsün şiştiği kontrol edilir, (Giysiler göğüs ve karın hareketlerini izlemeyi güçleştirebilir.)
·         Kazazedenin göğsünde şişme olmuyorsa hava yolu tekrar açılıp tekrar soluk verilir,
·         Kazazedenin ciğerlerinin şiştiğini görülünce, ağız çekilir ve kazazedenin pasif olarak soluk vermesine izin verilir,
·         Kazazedenin nefesini verdiği, nefesin yüze gelmesi ile kontrol edilir, (Dokunarak veya duyarak hissetme, görmekten çok daha sağlıklıdır.)
·         Suni solunuma yaşam desteği süresince devam edilir.
19.     SİLVESTER YÖNTEMİ İLE SUNİ SOLUNUM YAPMAK
19.1.        Silvester Yöntemi
Silvester yöntemi; kalbi atan fakat solunumu durmuş kazazedeye yaptırılan hareket ile pasif şekilde hava alıp vermesini sağlayan bir suni solunum yöntemidir. Sırt üstü yatırılan kazazedenin kollarının geriye çekilmesi ile ciğerlerine hava girmesi, ellerinin diyafram üzerine getirilerek bastırılması ile ciğerlerden hava çıkmasını sağlayan bir yöntemdir.
En etkin suni solunum yöntemi ağızdan ağza yapılan suni solunum olmasına rağmen bazı durumlarda ağızdan ağza veya ağızdan buruna suni solunum yapılamaz. Örneğin ağız ve burun çevresindeki bazı zehirli ve asit özelliği olan bulaşıklar, kurtarıcı için tehlike arz eder veya yüzdeki yaralanmalar ağızdan ağza veya ağızdan buruna suni solunum tekniklerinin kullanımını engelleyebilir. O zaman suni solunumda bir başka seçenek olarak, Silvester yöntemi uygulanmalıdır. Ancak bu yöntem daha az etkili olduğundan sadece diğer yöntemler kullanılamadığı durumlarda tercih edilmelidir.
19.2.        Uygulanma
Kazazedeye silvester yöntemi ile suni solunum yapmak için;
·         Kazazede sert zemin üzerine sırt üstü yatırılır,
·         Yastık veya katlanmış ceket veya başka bir malzemeyle omuzları yükseltilir,
·         Bacaklar ayrık olarak kazazedenin baş tarafına çömelinir,
·         Kazazedenin kol bileklerinden tutularak üst karın kısmında çaprazlanır,
·         Kazazedenin akciğerlerinden havanın çıkması için vücut ağırlığı ileri verilerek kazazedenin diyaframına baskı yapılır,
·         Kazazedenin akciğerlerindeki hava boşaldıktan sonra vücut ağırlığını geri alınır,
·         Kazazedenin akciğerlerine hava girişini sağlamak için kollar olabildiğince geri çekilerek bastırılır,
·         Kazazedenin akciğerlerine hava giriş ve çıkışı için yapılan hareketler 5 saniyede bir kere olacak şekilde tekrar edilir,
·         Suni solunum sırasında ara sıra kalp atışlarının durup durmadığı kontrol edilir,
·         Yaşam desteği süresince suni solunuma devam edilir.
20.     YAŞAM DESTEĞİ VERMEK
Kazazedenin nefes alışının durmasını takiben kalbi de durur. Bu neden ile kazazedenin nefes almadığını tespit edersek derhal yaşam desteğine geçeriz. Yaşam desteği, açık solunum yolu pozisyonuna getirilmiş kazazedeye kalp masajı ile birlikte suni solunumun aynı anda yapılmasıdır.
Kazazedeye yapılan kalp masajı sırasında göğüs kemiğine uygulanan baskı aynı zamanda suni havalandırma da oluşturur ancak bu kana oksijen gidişi açısından yetersiz olduğundan kalbi duran bir kişiye sadece kalp masajı değil aynı zamanda suni solunumda yapılır.
Burada önemli nokta, solunumu durmayana suni solunum, kalbi durmayana kalp masajı hem solunumunu hem de kalbini durdurur. Bir başka deyişle yaşayan kişinin hayati fonksiyonlarını yaşatacağız derken biz durdururuz. Bu neden ile kazazedenin öncelikle solunumunun durduğuna çok dikkatli bakmamız ve sonra yaşam desteğine geçerken vakit kaybetmeyecek şekilde kalbinin durup durmadığını da kontrol etmemiz gerekir. Buradaki sağlıklı teşhis mevcut durumun özelliğine ve uygulayıcının becerisine bağlıdır.
20.1.        Kalp Masajı
Kalp masajı; dıştan üzerine yapılan baskı ile kalbin içindeki kanın damarlara pompalanması işlemidir. İşlemin yapılabilmesi için kurtarıcı sert zemine sırt üstü yatırılmış kazazedenin kalbinin üzerine bir elinin avuç içini yerleştirir. Diğer elinin avuç içini de aynı pozisyonda, parmaklar birbirine geçmiş şekilde diğer elin üzerine oturtulur. Elin yerleştirileceği yer  “iman tahtası” denen göğüs kemiğinin ucundan 4-5 cm kadar yukarıdan başlar. Daha aşağı yapılacak baskı iman tahtasının kıkırdak olan ucunun kırılmasına ve karaciğerin yırtılmasına sebep olur.
Kollar dik olarak kalbe darbeli şekilde baskı yapılır. Baskının gücü yetişkinlerde göğüs kafesinin 4cm kadar çökertecek kadardır.  Periyodu ise 100 baskı/dakikadır. Ara verme süreleri eşit olmak kaydıyla kalp masajı düzenli, düzgün ve kesintisiz olmalıdır.
Kalp masajından önce yumruğun alt yumuşak tarafı ile kalp üzerine kuvvetli olarak bir iki kere vurmak gerekir. Bu darbe bazen duran kalbin tekrar çalışmasını sağlar. Ayrıca elektrik çarpmalarında olduğu gibi dakikada üç yüze çıkan titreşim şeklindeki çarpmayı da normale döndürebilir. Eğer bu darbeler yarar sağlamaz ise yaşam desteğine geçilir.
20.2.        Yaşam desteği
Yaşam desteği tek veya iki kurtarıcı ile yapılabilir. İki kurtarıcı varsa birisi kalp masajını yaparken diğeri de suni solunumu yapar. Temel yaşam desteği kalp masajı ile başlar. Sert zemine sırt üstü yatırılmış kazazedenin kalbine 30 kere yapılan baskıyı takip eden 2 kere suni solunum ile devam eder. Baskı sayılırken 1 ile 9 arasındakilerde “ve bir, ve iki, ve üç,….” şeklinde, 9’dan sonra araya “ve “ kelimesini sokmadan “on, onbir, oniki, …” şeklinde sayılarak sağlanır.[2]
Temel yaşam desteğine beş saniyeden fazla ara verilemez. Nakil sırasında bile bu aralıklar on beş saniyeyi aşamaz. Unutulmamalıdır ki beyin en fazla 4-6 dakika oksijensiz kalabilir. Bundan sonra kazazede ölmese bile beyinde büyük hasarlar oluşur.
Yaşam desteğindeki suni solunum hastanın akciğerlerine oksijenli havayı getirecektir. Oksijen burada kana geçecek ve kalp masajı ile de vücuda dağılacaktır. Etkili kalp masajı ile suni solunum, kalp çalışmaya ve kazazede kendi kendine nefes almaya başlayıncaya kadar hücrelerin ihtiyacı olan oksijeni sağlayacaktır.
Yaşam desteği süresince bir yandan da kazazede izlenir ve canlanma belirtileri görülmeye çalışılır. Canlanma belirtileri yüze kan gelmesi ve dudakların hareketlenmesidir. Bu belirtiler yarım saat süren yaşam desteğine rağmen görülemezse ve ölüm durumu şüphe götürmez derecede belirginleşirse yaşam desteğine son verilir. Ancak yukarıdaki belirtiler de tek başına kazazedenin hayata döndüğünün göstergesi değildir. Doğru olarak yapılan kalp masajı ve suni solunum, kazazedede bu belirtileri verecektir. Bu belirtiler görüldüğü sürece yaşam desteğine devam edilir
Yaşam desteği sırasında zaman zaman kalp atışı şah damarından kontrol edilir. Bu kontrol, suni solunumun arkasından, kalp masajına en fazla 5 saniye ara verilerek yapılır. Nabzın atmaya başladığı görülünce kalp masajına son verilir fakat kazazede kendiliğinden nefes alıncaya kadar suni solunuma devam edilir. Kendi kendine solunumun başladığı, akciğerlerdeki havanın boşaltılmasından sonra suni solunumun periyot dışı 1-2 saniye geciktirilmesi sırasında göğüsün kendiliğinde şişmeye başlaması ile anlaşılabilir. Kendiliğinden solunum başlayınca da suni solunuma son verilir.
20.3.        Ölüme Hüküm Vermek
Sadece ilk yardım eğitimi alanlar yaşam kontrolünde kolaylıkla ölüme hüküm vermemelidir. Tıp adamı olunmaması nedeni ile hata yapma olasılığı büyüktür. Bir hata bir insanın, bir arkadaşın yanlışlıkla ölüme terk edilmesi anlamına gelebilir. Bu nedenle hassas davranmalı, belirtiler artık şüphe götürmez derecede ölümü göstermiyorsa, müdahaleye edilmelidir. 
Aşağıdaki durumlar kesin olmadıkça ölüme hüküm verilmez ve gereken müdahaleden kaçınılmaz.
·         Nefes alışı duyulmuyor,
·         Kalp atışı hissedilmiyor,
·         Gözler donuklaşmış ve göz bebeği iri ve sabit,
·         Vücutta soğuma başlamış,
20.4.        Uygulama
Hayati fonksiyonları duran kazazedeye yaşam desteği vermek için;
·         Kazazede sert ve düz bir zemine sırtı yere gelecek şekilde yatırılır,
·         Kurtarıcı kazazedenin yanına diz çöker,
·         Kazazede omuz altına bir şey konmadan açık solunum yolu pozisyonuna alınır,
·         Kurtarıcı eli ile kazazedenin göğüs kemiğinin uç kısmını bulur,
·         Bir elinin yumruğunun yumuşak kısmını yetişkin kazazedenin göğüs kemiğinin uç kısmından dört-beş cm yukarısındaki kalp masaj noktasına kuvvetlice iki defa vurur, (Göğüs kemiğinin ucuna yapılan darbe karaciğeri yırtarak şiddetli iç kanamalara sebep olabilir.)
·         Kazazedenin şah damarından nabız kontrolünü yapar,
·         Nabız hissedilmiyorsa bir elinin avucunu kazazedenin kalp masaj noktasına koyar,
·         Diğer elinin avuç içini öbürü ile aynı yönde ve parmaklar birbirinin arasına geçecek şekilde diğerinin üzerine koyar,
·         Kollarını dirsekten tam açık kilitleyerek yere dik pozisyon alır,
·         Kazazedenin göğsünü yaklaşık 4 cm. çökertecek şekilde sert ve darbeli bir baskı uygular,[3]
·         Bu baskı bir saniye arayla 30 kere tekrarlanır. (bir ve, iki ve, …..on, onbir,… gibi.)
·         30 baskı sonrası iki suni soluk verir,
·         Dört grup kalp masajı ve suni solunumdan sonra kazazedenin şah damarından en fazla 5 sn içinde kalp atışını kontrol eder,
·         Kalbin kendi kendisine atmaya başladığının tespiti halinde solunum kontrolünü yapar,
·         Kazazedenin kendi kendine soluk aldığının tespiti üzerine kazazedeyi kendine gelinceye yaşam desteğine son verilir,
·         Kendi kendine soluk alıp vermeye başlayan kazazede koma pozisyonuna alınır.
·         Kalp ve solunum başlamadıysa yaşam desteğine ölüm gerçekleşinceye veya yetkili kişi gelinceye kadar devam edilir,
21.     ŞOKA MÜDAHALE ETMEK
Şok esas olarak beyine gelen oksijenin azalması ile oluşan reaksiyon kaybıdır. Kazazedede şok belirtileri görülüyor veya görülmese bile şoka neden olabilecek bir olay geçirmişse kazazede şok pozisyonuna alınarak üzeri hafif örtülür.
21.1.        Şokun Nedenleri ve Giderilmesi
Beyne giden oksijenin azalması ya kandaki oksijenin azalması ya da beyne giden kanın azalması ile olur. Bunların nedenleri ise oldukça fazladır.
Genelde gemilerde yaşanabilecek şokların nedenleri ve giderilme yolları aşağıdadır;
21.2.        Şokun Belirtileri
Kazazedelerde meydana gelen şok durumunun belirtileri;
·         Yerinde duramama, heyecan ve endişe,
·         Soluk beniz, (Koyu tenli insanlarda tırnak diplerine bakılır)
·         Hızlı ve soluma şeklinde solunum,
·         Susama, mide bulantısı ve kusma,(Özellikte kanamalı hastalarda)
·         Zayıf ve hızlı nabız. (Normal nabız 70 olup, şok sırasında 200’e kadar çıkar)
21.3.        Şokun Sonucu
Beyindeki oksijen zafiyeti bilinç kaybını getirir. Faaliyetleri için yeterli oksijen bulamayan beyin faaliyetlerini kısmi olarak yaklaşık dört dakikalık bir süre için askıya alır. Bu dört dakikalık kesinti süresinde kazazede hayata döndürülürse kurtulabilir. Ancak dört dakikanın sonunda beyinde ciddi hasarlar oluşur ve devamında sırasıyla kalp krizi ve ölüm gelir.
21.4.        Uygulama
Şoka giren kazazedenin normale döndürülmesi için;
·         Şokun nedeni ortadan kaldırılır,
·         Kazazede şok pozisyonuna alınır,
·         Hipertermi harici kazazedenin üzeri örtülerek sıcak tutulur.
22.     İKİNCİ DERECEDEKİ KANAMALARI KESMEK
Hayati tehlikesi olmayan kazazedede yapılan kontrollerde tespit edilen ikinci derecedeki hasarların büyümemesi ve kazazedenin acılarının azaltılması için müdahale yapılır. Bunun istisnası omurga ve kafatası kırık olasılıklarıdır. Bu tip hasar olasılığında bir şey yapılmadan yardım beklenir.
Şiddetli kanamalar dışındaki kanamaları hayati olmayan ancak büyümemesi ve acının azaltılması için müdahale edilmesi gereken kanamalar olarak değerlendiririz. Bunlar için genelde turnike dışındaki kanı durdurma yollarını uygular ve kazazedeyi koruyucu pozisyona alırız.
22.1.        Uygulama
İkinci derecede  hasarların büyümemesi ve acıların azaltılması için;
·         Baş ve omurda kırık olasılığı varsa kazazedenin üzeri örtülerek sıcak tutulur,
·         Baştaki kırıksız kanamalı yara üzerine simit şeklinde hazırlanan tampon, yara ortaya gelecek şekilde konularak sıkıca bağlanır ve kazazede yarım oturur pozisyona alınır.
·         Göğüsteki yara delinme şeklinde oluşmuş ve hava kaçağı mevcutsa büyük ve ıslak bir tampon konur (Kazazedenin kanlı gömleği olabilir) ve kazazede yarım oturur pozisyona alınır.
·         Karındaki delinme veya yarılma yoluyla oluşmuş bir yaradan dışarı çıkan iç organlar içeri sokulmadan üzeri örtülür ve kazazede baş aşağı eğimli yatırılır.
·         Açık kırıklı yaraya, yara ortaya gelecek şekilde simit sargı konur ve kazazede yara yukarıda kalacak şekilde yatırılır.
·         Yüz ve çene yaralanmalarında tampon konarak kazazede koma pozisyonuna alınır.
·         Diğer tip yaralanmalarda normal tampon yapılıp basınç, yükseltme ve bası yöntemleri uygulanır. Omurga ve pelvis yaralanmalarında baş aşağı eğimli yatırılır, diğerlerinde ise şok pozisyonuna alınır.
23.     YANIKLARA MÜDAHALE ETMEK
Vücuttaki yanık genel anlamda vücudun bir kısmının ısı veya kimyasal kaynaklı olarak yapısının bozulmasıdır. Yanık derecesine göre kazazedeyi kısa sürede ölüme götürebileceğinde yetkili kişi gelinceye kadar müdahaleyi gerektiren bir durumdur.
23.1.        Tutuşmuş Giysiler
Eğer kişinin giysileri tutuşmuşsa ateşi söndürmenin en kolay yolu hemen kuru toz yangın söndürücü kullanmaktır. Çünkü gemide her kapalı yerin girişinde veya yakınında bir portatif kuru toz yangın söndürücü bulma imkânı vardır. Eğer kuru toz yangın söndürücü yoksa kişi yere yatırılır ve bulunabilen bir şeye sarılarak alevler boğulur, getirilen kovalar dolusu su kazazedenin üzerine dökülür. Varsa hortum kullanılır. İçten içe yanan tüm giysilerin söndürüldüğüne emin olunur.
Yangın söndürücüden çıkan tozun fazla zararı yoktur varsa bile sadece gözedir. Çoğu kişi toz püskürtüldüğünde gözlerini sıkıca kapatır. Göze toz kaçarsa yanan giysiler söndürüldükten sonra gözler hemen yıkanabilir.
23.2.        Isı, Buhar veya Elektrik Yanıkları
Isı, buhar ve elektrik yanıkları aynı sınıftaki yanıklardır. Bu yanıklar olabildiğince çabuk soğuk su altında (tatlı su bulunamazsa deniz suyu) en az on dakika kadar tutularak veya soğuk su kaplarına batırılarak soğutulmalıdır. Yanık kaza yerinde soğutulamıyorsa hasta soğutma işleminin yapılacağı yere götürülmelidir. Giysileri özenle çıkartılır ancak deriye yapışan kısımları kesilerek bırakılır. Daha sonra yanık yerleri hava alabilecek şekilde bu alanlardan daha geniş kuru ve temiz bir bez ile örtülür. Oksijen yanıkların iyileşmesinde önemli rol oynar. Ağır yanık vakalarından sonra meydana gelen şokun tedavisi için de kazazede şok pozisyonuna alınır.
Soğukta bir anlamda ısı kaynaklı yanığa sebep olabilecek bir nedendir. Tabi olarak soğuk yanığında, sıcak yanıklarda olduğu gibi soğuk tedavisi uygulanmaz. Kazazede soğuktan korunacak bir noktaya alınır.
23.3.        Kimyasal Yanıklar
Kimyevi maddeye bulaşmış giysiler çıkartılır. Göz ve derideki kimyasal maddeler bol su ile yıkanır. Bu yıkamada öncelikle kimyasal maddeden en çok zarar göreceği için gözler yıkanır. Sadece tek bir göz etkilenmişse, yıkama sırasında başı yıkanan göz tarafına doğru eğerek sağlam göze kimyasal bulaşığın gelmesini engelleyebiliriz.
23.4.        Uygulama
Yanıklara müdahale için;
·         Kazazedenin deriye yapışan yerler hariç, yanık veya kimyasal bulaşık giysileri çıkartılır, (Elbisenin deriye yapışan yerleri kesilerek ayrılabilir)
·         Soğuk yanığı hariç yanık yerler en az 10 dakika su ile soğutulur,
·         Yanık yer tüysüz, hava alabilen, temiz bir bezle örtülür,
·         Kazazede şok pozisyonuna alınır.
24.     KAZAZEDEYİ GÜVENLİĞE ALMAK
24.1.        Üç El Yöntemi ile Taşıma
Gerekli müdahalesi yapılmış kazazedenin duruma göre kamarasına, revire, sahile veya ambulansa taşınarak güvenliğe alınması gerekir. Bu taşıma kazazedeye ulaşan sağlık yetkilisinin yanında getirdiği  Neil Robertson tipi sedye ile yapılır. Bu sedye gemilerde kazazede taşımaya en uygun sedye tipidir. Ancak bu tip sedyeyi her gemide bulma imkanı olmayabilir. Gemiye konan kara tipi sedyeler ise gemide her yerde kullanılamaz. Bu gibi durumda da elle taşıma yapılması gerekir.
24.2.        Uygulama
Gerekli müdahalesi yapılmış bilinci yerinde kazazedeyi üç el yöntemi ile taşıyarak güvenliğe almak için;
·         Bir numaralı kurtarıcı iki numaralı kurtarıcının bir el bileğini ona göre ters olan eli ile tutar,
·         Bir numaralı kurtarıcı tuttuğu bileğin eli ile iki numaralı kurtarıcının kendi diğer eline ait bileğini tutmasını sağlar,
·         İki numaralı kurtarıcının boşta kalan eli ile onun bileğini tutan bir numaralı kurtarıcının elinin bileğini tutmasını sağlar,
·         Her iki kurtarıcı bacaklarını bükerek alçalır,
·         Kazazedenin eller ile oluşturulan üçgene oturması sağlanır,
·         Kurtarıcılar kazazede ile birlikte yavaşça doğrularak kalkar,
·         Bir numaralı kurtarıcı boşta kalan eli ile kazazedenin sırtından tutar,
·         Kazazedeyi güvenli yere veya indirilecek merdivene kadar taşınır,
·         Kazazedenin merdivenden indirileceği yerde kurtarıcıların elleri çözülür,
·         Kazazedenin kolları her iki kurtarıcının omuzlarına alınır,
·         Üçüncü bir kurtarıcı gelerek kazazedenin bacaklarından tutar,
·         Her üç kurtarıcı ve kazazede merdivenden inerek güvenli yere ulaşılır.




[1]İlgili kurallar T.C.Sağlık bakanlığı, WHO (World Health Organization) ve IMO (International Maritime Organization) tarafından belirlenmiştir.
[2]Eskiden yardımcılı 5’e 1 veya yardımcısız 15’e 2 uygulanan farklı periyotlar değişmiş, yardımcılı da olsa yalnızda olsa 30’a 2 periyot uygulamasına geçilmiştir. Periyot da 60 baskı/dakikadan, 100 baskı/dakikaya çıkmıştır.
[3]Eskiden 4 derin nefes verildikten sonra kalp masajına geçilirdi. Yeni düzenlemede nefes vermeden doğrudan kalp masajına geçilmektedir.

1 yorum:

  1. Gemilerde sağlık görevlisi bulunması gerekiyor. Fakat bazı durumlarda sadece sağlık görevlisi değil de gemi çalışanlarının bu tarz ilk yardım müdahalelerinde bulunması da büyük önem arz ediyor. Son dönemlerde gemi çalışanları için bu tarz çalışmalar var diye biliyorum. Profesyonel bir eğitim alınmasında her zaman fayda var. https://istanbulbogazicienstitu.com/uzaktan-egitim/ilk-yardim-egitimi-uzaktan-egitim/

    YanıtlaSil