Bir geminin;
● Sahile yakın bir yerde bekleme,
● Bir rıhtım, iskele, şamandıra veya sahile kıçtankara bağlanma,
● Bir rıhtım veya iskeleye bordadan yanaşma veya ayrılış
manevrasına yardımcı olma gibi amaçlar ile deniz tabanına tutunmaya ihtiyacı
olur.
Gemiler demirleme
sistemleri yardımı ile deniz tabanına tutunurlar. Bu sistemin ana unsurları;
● Demir: Deniz tabanına tutunmaya yarayan özel formda demir
ağırlık. Zamanında basit formda taş gibi ağırlıklarda kullanılmışken bugün özel
formda demir kullanılmaktadır.
● Zincir: Gemi demirini gemiye bağlayan çelikten yapılan
bağlama elemanı. Yat gibi küçük teknelerde halat veya kısmen halat kısmen
zincir kullanılır.
● Irgat: Demiri ve zincirini gemiye çekmekte kullanılan
makine. Aynı zamanda halat almakta da kullanılır.
Demirleme veya demir
atma; geminin deniz tabanına tutunma amacı ile bir zincirle gemiye bağlanmış
gemi demirini, belirli usuller ile deniz dibine bırakmasıdır.
Gemi demiri; bir geminin
zinciri ile birlikte deniz tabanına tutunmasını sağlayan özel şekilde yapılmış
demir ağırlıktır. İlk çağlarda bu amaç için bir tarafı delinmiş taş ağırlıklar
kullanılırken zamanla bunlar yerlerini önce deniz dibine tutunabilen ahşap
demir karışımı ağırlıklara, sonradan da özel şekillerde imal edilmiş dökme
demir ağırlıklara bırakmıştır.
Bir demir genel olarak kol, beden,
çipo ve analeden oluşmuştur. Kollar; demirin zemine tutunabilmesini, çipo;
kolların zemine tutunabilmesi için demirin çevrilmesini, anale ise gemi
zincirinin demire bağlanabilmesini sağlar. Gaga kolların zemine saplanan on
kısmı, tırnak; gaganın uç kısmıdır. Ayrıca çipolu admiralty demirlerinde demiri
küpeştede askıya almak üzere bir askı mapası bulunur.€
1.1.1.Demir çeşitleri
İyi bir demir, üzerine yük bindikçe
daha fazla saplanarak zemini daha iyi kavrayan bir yapıda olmalıdır. Ancak
genel amaç bu olmakla birlikte bugün literatürde çok farklı tipte demir
görülebilir.
Genelde büyük deplasmanlı gemilerde
biri yedek üç demir vardır. Yedek demir gemi güvertesinde, genelde geminin baş
kasara alabandasına bağlanmış olarak bulundurulur. Diğer demirler ise geminin
baş tarafında biri sancak diğeri iskele bordadaki loçalarına[1] oturmuş olarak
kullanıma hazır vaziyette bulundurulurlar. Loçasında kullanıma hazır bekletilen
bu kolları bedenlerinden oynar çiposuz demirlere göz demiri denir.
Oynar kol, demirin zemini daha iyi
tutunmasını sağlarken, demirin çiposunun olmaması da demir bedeninin loçaya
girebilmesini sağlar. Göze demirlerinin Simüs, Balt, çiposuz Admiraltı, Marten,
Smith, Dun patent, N.Eell gibi birbirine çok benzer çeşitleri bulunmaktadır. En
fazla kullanılanı da çiposuz admiraltıdır. Büyük gemilerde genelde tek tip
demir kullanılmasının gerekçesi de bu gemilerin genelde liman girişlerinde
demir yeri olarak belirlenen uygun derinlik ve kumluk zemine demirlemelerindendir.
Gemilerde yerine göre isimlendirilen
göz demirinin haricinde özel amaçlı gemilerde kullanılan tonoz, akıntı ve
ocaklık demirleri de bulunur. Tonoz demiri; geminin baştankara olmasında
kullanılan kıç tarafındaki demirdir. Akıntı demiri; akıntı bulunan yerlerde
geminin dalgalara borda vermesini engellemek maksadı ile kullanılan demirdir. Ocaklık
demiri ise bugün sadece eski savaş gemi resimlerinde görülebilen göz demirinin
gerisinde, göz demir ile aynı özelliklerde ve kendi loçasında bulunan gemi yedek
demiridir.
Göz demiri kullanmayan küçük
balıkçı, gezi veya spor teknelerinde “çapa” da denen tırmık tipi demirler, daha
büyük balıkçılarda ise çipolu admiraltı demirleri kullanılır. Tırmık tipi
demirler genelde teknenin içinde bulundurulur ve atılacağı zaman bulunduğu
yerden alınarak denize elle atılır. Daha büyükçe olan admiraltı demirleri ise
zincirinin haricinde bir halat ile küpeşteye bağlanmış olarak bulundurulur ve
atılacağı zaman bu bağ çözülerek denize bırakılır. Genelde her iki demirde
alınacağı zaman elle toplanır.
Yatlarda yaygın olarak kullanılan
demir çeşitleri delta (pulluk), bruce veya danfort demirlerdir. Bunlar göz
demir olarak kullanılabilseler de bu demirler küçük yatlarda loçanın yer
kaplamaması için geminin başına oturtulur ve buradan atılır ve alınırlar. Bu
demirler çiposuzdur. Çiposuz demirlerin çipolu admiralty demirlere nazaran en
önemli özelliği çiposuz demirlerin her iki konu zemine tutunurken çipoluların
sadece tek kolu zemine tutunur.€
Yat ve balıkçı
gibi küçük deplasmanlı gemilerde farklı tip demirlerin kullanılmasının
gerekçesi bu gemilerin demirleyebilecekleri yerlerin çok farklı zemin
yapılarında olmasıdır.
Devamlı demirlemede kullanılan gemi
demirlerinin ağırlığı demirin ve geminin tipine ve gemi büyüklüğüne göre
belirlenir. Yat, balıkçı gibi ufak tekneler dışındaki gemilerde kullanılan göz
demirlerin ağırlığının hesaplanmasında özel yöntemler kullanılır. Ancak bir
fikir vermesi için aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi düşünebiliriz.
GEMİ BOYU
|
GÖZ DEMİR AĞIRLIĞI
|
2 ton
|
|
3 ton
|
|
4 ton
|
|
6 ton
|
Yatlarda kullanılan bazı demirlerin
gemi büyüklüğüne ve demir tipine göre ağırlıkları da aşağıdaki tabloda
verilmiştir.
Tekne boyu
|
DELTA
|
BRUCE
|
DANFORT
|
ADMIRALTI
|
Demir zinciri; gemi demirini gemiye
bağlayan demirleme unsurudur. Demir gemiye alınmış haldeyken bir ucu demire bir
ucu da bir hırça[2] maça[3] ile zincirlikteki[4] hırça mapaya[5] bağlı olarak
bulunur. €
Zincir genel görünüşü itibarı ile
birbirinin içinden geçen halkalardır. Gemilerde halatların kullanılamayacağı
yerlerde kullanılan bu zincirler çelikten yapılır. Gemi demirinin gemiye
bağlanmasında da bu çelik zincirler kullanılır. Zinciri oluşturan her bir
halkaya “bakla” denir.
Gemi demirinin bağlanmasında
kullanılan zincirler lokmalı veya lokmasız baklalardan yapılır. Düşük yük binen
yat, balıkçı gibi teknelerin demir zincirleri lokmasız, yüksek yük binen, büyük
gemilerin demir zinciri ise lokmalı baklalardan oluşur. Lokma; zincirin gam
almasını ve baklanın yük altında deforme olarak güç kaybetmesini engelleyen
baklanın içine yerleştirilen çelik parçadır.
Zincirler amaçlarına ve
kullanıldıkları yere göre farklı büyüklük ve kalınlıkta imal edilirler.
Zincirin ölçüsü baklayı oluşturan çeliğin inç olarak kalınlığıdır. Örnek olarak
1’lik zincir; zincirin bir baklasını oluşturan çeliğin 1 inç yani 2,54cm. Kalınlıkta olduğunu anlamındadır.
Bir zincirin kırılma gücü; (BS=27 C2
ton.) formülü ile bulunabilir. BS; çekme gücü, C; pus olarak zincir baklasının
metal kalınlığıdır.
Lokmasız ince zincirlerde ölçü
“linye”dir. Linye; 1/8 inç lik lokmasız zincir kalınlık ölçüsüdür. Örnek olarak
4 linye zincir baklasını oluşturan metalin kalınlığı yarım inç yani 1,27cm’dir.
İnce zincirlerde de çekme gücü; (BS=
c2 / 2,5 ton) formülü ile bulunabilir. Burada c; linye olarak
baklanın metal kalınlığıdır.
Lokmasız zincirler piyasada metre
hesabı satılırken lokmalı zincirler “kilit” olarak satılırlar. Zincirde uzunluk
ölçüsü kilittir. Bir kilit zincir Amerikan sisteminde 15 kulaç yani 27,43m.(bizde
Amerikan sistemi kullanılır)€ İngiliz sisteminde ise 12,5 kulaç yani 22,86 m .dir.
Zincirin kilitler halinde parçalı
yapılmasının nedenleri;
● Zincirin tabandan kurtarılamaması halinde tamamının değil hiç olmazsa
sadece bir kısmını bırakılabilmesi,
● Demirlerin karamusala[6] vurulabilmesi,
● Parça parça bakımlarının yapılabilmesi,
● Hasar halinde bütün zincir yerine sadece hasarlı kısmın
değiştirilebilmesi.
Bir gemiye konacak zincirin uzunluğu
ve kalınlığı geminin büyüklüğüne göre belirlenir. Bunun özel bir hesabı olmakla
birlikte kabaca aşağıdaki şekilde değerlendirebiliriz.
Gemi boyu
|
Zincir boyu
Sancak ve iskelede
|
Zincir bakla
Metal kalınlığı
|
8’er kilit
|
||
9’ar kilit
|
||
10’ar kilit
|
1.2.1.Zincirin
Bağlanması ve Kilitler
İki parça zincir bir birlerine
zincir ara kilitleri ile bağlanır. Zincir kilitleri görünüş itibarı ile biraz
büyük olmakla birlikte zincirin bir baklası gibidir. Parça zincirlerin son
baklaları da normalden biraz daha kalın ve lokmasızdır. Zincir kilidi bu iki
lokmasız bakla arasındadır.
Zincir ara kilitleri parçalanabilir
yapıdadır ve gerektiğinde parçalanıp iki parça zincirin son baklaları
içerisinden geçerek tekrar monte edilir ve zincir parçalarını birleştirirler.
Bu zincir kilitleri iki farklı tipte olur;
● Kenter kilit
● Açılır lokmalı kilit.
Demir analesi, zincire bağlanmadan
önce bir başka anale kilidi ile bir fırdöndü takımına bağlanır. Demir ile
zincir arasına fırdöndü konmasını amacı zincirin gam almasını engellemektir.
Bir fırdöndü takımı; fırdöndünün her iki yanında önce birer lokmalı sonra birer
de lokmasız bakla eklenmesi ile oluşturulur. Fırdöndü takımı da bir zincir
kilidi ile zincire bağlanır.
Anale kilitleri; beden, harbi ve bir
tespit piminden oluşur. Kilit yerine takıldıktan sonra harbi yerine geçirilir.
Harbinin yerinden çıkmaması için bir tespit pimi kullanılır. Tespit piminin de
yerinden çıkmaması için yuvasına gömülen pimin üstüne kurşun dökülür. Bu
kilitlerin küçükleri mapa kilidi olarak bilinir ve mapaya zincire bağlamada
kullanılır.
Anale kilitlerinin güvenli çalışma
güçleri (P=3D2) formulü ile hesaplanır. (D Kilidin pus olarak metal
kalınlığıdır.)
Birbirine eklenen zincirlerin son
ucu yani hırça, hırçamapaya doğrudan bağlanmaz. Zorunlu hallerde zincirin
gemiden süratli olarak ayrılmasını sağlamak maksadı ile zincir, bir maça kilidi
ile mapaya bağlanmıştır. Maça kilidi olarak pelikan kanca adı verilen bir kilit
kullanılır. Pelikan kancanın kaza ile açılmasını engellemek içinde kancanın
tutma halkası bir pim ile emniyete alınır.
Zincir demirden sonra ırgattan
geçerek zincirliğe iner. Zincir çekilme yükü normalde ırgat üzerindeki bir fren
tertibatı üzerindedir. Ancak bu tertibatın kaçırma olasılığına bağlı olarak
güvertede ek tedbirler alınır. Bunlar;
● Kaplumbağa ve
● Bosadır.
Kaplumbağa; güverte loçasından
gelerek ırgata giden zincirin üzerinden geçtiği bir emniyet unsurudur. Burada
zincirin baklaları arasına giren bir çelik kol yardımı ile zincirin kaçması
engellenir.
Güvertedeki zincire, demirin
kaçmasını engellemek amacı ile ikinci bir tedbir olarak zincir bosa[7]
uygulanır. Bu, genelde ucunda zincir baklaları arasına girerek onu tutan
domuztırnağı adı verilen bir aparat bulunan ve üzerindeki liftin uskur yardımı
ile boyu değiştirilerek gerdirilebilen bir bosadır.
Büyük gemilerde demiri gemiye
bağlamak için tamamen zincir kullanılırken yat, balıkçı, filika gibi küçük
teknelerde bu unsur tamamen veya kısmen halat olabilir. Gemiyi deniz tabanına
tutan sadece demir değildir. Zincirde hem ağırlığı hem de döşeme tekniği ile
tabanı kavrayarak gemiyi tutar. Küçük teknelerin seyir alanları itibarı ile bu
unsur ihmal edilebilir. Ancak bu hallerde gerekli ek tedbirlerin alınmasında
yarar bulunmaktadır. Demir bağlama unsuru olarak hiç zincir kullanmayan
teknelerde ek olarak demir kadar bir ağırlık demir halatının içerisinden geçirilerek
halat kalomasının yarısına kadar denize indirilir. Bu şekilde demirin biraz
daha güçlü olarak tekneyi tutması sağlanır.
Küçük teknelerde özellikle demire
bağlantı unsuru olarak zincir yerine halat kullanan teknelerde tabandan
kurtulan demirin gemiye çekilmesi önemli bir sorun oluşturmaz. İnsan gücü ile
demir tekneye çekilebilir. Ancak demir ağırlaştıkça gemiadamının gücü buna
yeterli olmaz ve yardımcı bir sisteme ihtiyaç olur. Bu durumda gemilere “Irgat”
konur. Irgat; gemilerde demir zincirini çekmeye yarayan ve bazılarında halatta
çekebilir vasıflara sahip araç veya makinedir.
Irgat genel olarak; demir zincirini
üzerine saran bir gomina kapanı (Kaveleta da denir), gomina kapanını çeviren
bir şaft ve şaftı çeviren bir motordan oluşmuştur. Gomina kapanı demir
zincirini çekmek için zincir lokmalarının içine oturabileceği dişli şekilde
yapılmış dar bir silindirdir. İçinden geçen ırgat şaftına kavrama ile bağlıdır.
Kavrama; ırgat şaftı üzerinde serbest dönebilir şekilde duran gomina kapanını
sabitleyen dişlilerdir. Gerektiğinde kavrama kolu ile gomina kapanı kavramadan
ayrılıp şaft üzerinde serbest dönebilir hale getirilir. Kavrama kolu; gomina
kapanını kavrama dişililerine süren veya ayıran bir koldur. Kavramadan ayrılan
ve serbest hale geçen gomina kapanı gerektiğinde kastanyola sıkılarak dönmez
hale getirilip sabitlenebilir. Kastanyola; gomina kapanını sabitlemek veya
sabitlenmiş gomina kapanını serbest hale getirmek üzere gomina freninin
balatalarını sıkan veya gevşeten vidalı koldur.€
Eski gemilerde kol gücü ile çevrilen
çarklı ırgatlar daha sonra yerlerini buhar gücü ile çalışan ırgatlara daha
sonra bunlarda yerlerini elektrik veya hidrolik gücü ile çalışan ırgatlara
bırakmıştır. Elektrikli ırgatta bir elektrik motoru dişli bir sistem ile bir
şafta bağlanmıştır. Motor dönüş devir sayısı bu dişli sistemde düşürülürken
gücü artar ve bir şaftı döndürür. Hidrolik ırgatlarda ise şaft hidrolik motor
ile döndürülür. Hidrolik motora basınçlı hidrolik bir hidrolik pompasından
gelir.
Elektrikli ırgatlarda motor elektrik
gücüne kumanda eden düğmeler ile ileri veya geri, hızlı veya yavaş
çalıştırılır. Hidrolik ırgatlarda ise hidrolik motoruna giden basınçlı
hidrolik, devre üzerlerindeki hidroliğin yönünü değiştirebilen ve elektrikle
çalışan valflara kumanda edilmesi ile ileri veya geri hızlı veya yavaş
çalıştırılır. Bu şekilde şafta kavrama ile bağlanmış gomina kapanı da döner.
Dönen gomina kapanı da üzerine dolanan zinciri çekerek zincirliğe inmesini
sağlar.
Irgat istendiği zaman gücü kesilerek
durdurulabilir. Bu durumda tüm demir ve zincirin ağırlığı ırgatın şaftı
üzerindeki kavrama dişlilerinin üzerindedir. Eğer bu şekilde kalınacaksa
üzerinde bulunan yükten dolayı ırgatın zarar görmemesi için kastonyola sıkılır
ve gomina kapanı kavrama kolunun (veya kampana) yardımı ile kavramadan
ayrılarak ırgat üzerindeki yük kaldırılır.
Kavramanın kontrolü büyük gemi
ırgatlarında bir kol şeklinde olurken yat ırgatlarında kampana şeklinde de
olabilir. Frenin kaçırma olasılığına karşıda demir zincirine ayrıca bosa
vurulur.
Irgatlar çift maksatlı yani hem
halat hem de demir çekebilecek yapıdadır. Esas itibarı ile sadece demiri çeken
alet veya makineye ırgat denirken bugün çift maksatlı yapılan bu makinenin
tamamına ırgat denir. Bu amaçla üzerinde “gomina kapanı” ve “halat feneri”
bulunur.
Halat feneri; ırgat şaftına bağlı,
halatı çekmek için yanlarından setli yapılmış geniş silindirdir. Şaftın ucuna
sabitlenmiştir. Bu neden ile demir alınırken de döner. Sadece gomina kapanı
istenirse kavrama kolu yardımı ile şafttan ayrılabilir.
Irgatlar dikey veya yatay yapıda
olabilir. Küçük tekneler hariç günümüzde kullanılan ırgatlar yatay yapıda olup
aynı anda veya ayrı ayrı geminin her iki tarafındaki demiri ve /veya iki halatı
çekebilecek yapıdadır.
Demirin gemiyi güvenli
şekilde tutacak, taramayacak[8] şekilde atılması gerekir. Demir atılması bir
kaptanlık işidir. Baş üstü personeli kaptana bu işi yapmasında yardımcılık
yapar. Baş üstü manevra personeli büyük gemilerde gemi 1.zabiti, güverte lostromosu
ve yardımcı gemiciden oluşur. Ekibin en kıdemlisi amirdir. Kaptan talimatlarını
uygular ve kaptana işlem ile ilgili gerekli bilgileri verir. Gemi küçüldükçe
ekipteki personel sayısı azalır. Sayı “1”e ve hatta ırgatı uzaktan kumandalı
küçük yatlarda ise “0” dahi düşer.
Baş üstü personeli gemi
demir yerine gelirken büyük gemilerde kaptan talimatı ile anons devresinden,
küçük teknelerde ise doğrudan görev yerine davet edilirler. Çağrıyı alan baş
üstü personeli derhal iş güvenlik kurallarına uygun kıyafetlerini giyer ve baş
üstüne giderler. Baş üstünde amir olarak görev yapacak şahıs köprüüstü ile
haberleşme için ayrıca el telsizini ve gece ise el fenerini almış olarak baş
üstüne gider.
Baş üstü personeli hazır
olunca ekip amiri; büyük gemilerde köprüüstü haberleşme cihazı veya el telsizi
ile küçük teknelerde ise doğrudan seslenerek kaptana ekibin hazır olduğunu
bildirir. Denizin ve havanın durumuna göre hem demirin atılma pozisyonu hem de
zincirin denize verilme miktarı değişeceğinden hangi demirin hangi pozisyonda hazırlanacağı
ve denize kaç kilit zincir verileceğini sorar. Yat, balıkçı gibi küçük
teknelerde genelde küpeşteden atılmaya hazır tek demir bulunurken daha büyük
gemilerde ise sancak ve iskele baş taraf bordalarında atılmaya hazır iki adet
göz demiri bulunur. Hangi demirin atılacağına ve ne kadar zincir verileceğine kaptan
karar verir ve baş üstü personeline bildirir.
Genelde demir zincirinin
gam alması ve demirin akmaması gibi bir olasılığa karşı her iki demir de
atılmaya hazırlanır. Atılmayacak demir gözden[9], diğeri de hayboci[10] ile gözden
çıkartılarak[11] akova[12] pozisyonunda ve tek işlemde frenin boşaltılması ile
denize bırakılacak şekilde su seviyesinin üzerinde hazırlanır. Demir, ağır
denizlerde savrularak bordaya zarar vermemesi için gözden (göz demiri
kullanmayan teknelerde küpeşteden), çok derin yerlerde de kontrolden çıkmaması
için bir miktar zincir denize salya[13] edilmiş olarak atılabilir. Demirin
hazırlanması için önce ırgat hazırlanır. Sonra demirler atılmaya hazırlanır. Demir
atılmaya hazır olunca ekip amiri demirin atılmaya hazır olduğunu kaptana
bildirilir.
Demir atılma
talimatından önce kaptan baş üstünü hazır olmaları için eder. Bu ikaz komutu
sancak demir için “Sancak demir alesta[14]” şeklinde olur. Sancak demirin atılma
talimatı ise “Sancak demir Bismillah fundo” şeklinde olur. Eskiden “demir”
kelimesinin karşılığı kullanılarak “ferro” kullanılmaktaydı. Bunun için hazırlıkta
“Alesta ferro[15] fundo[16] sancak” atılmasında ise “Bismillah Ferro fundo
sancak” ifadesi kullanılmaktaydı. Eğer tek demir varsa veya tek demir
atılacaksa demirin tarafı belirtilmeden atılma komutu “Fundo bismillah”
şeklinde de verilebilir. Ancak atılırken demirin tarafının söylenmesi yanlış
demirin atılmasını engelleyici olacağından tek demir atılacak dahi olsa demir
tarafın söylenmesinde yarar vardır. Yanlış anlaşılmayı engellemek maksadı ile
gemide kaptan emirlerini tekrar etmesi de zorunludur.
Kaptanın talimatı ile
fren boşaltılarak demir serbest düşme ile denize atılır ve ne kadar zincirin
gittiği, demirin nereye kumanda ettiği, üzerine çok yük binip binmediği ve
geminin ilerleyiş sürati devamlı olarak kaptana bildirilir. Bu bildirim
demirleme işleminin sıhhati açısından zorunludur.
Denize giden zincirin
uzunluğu ancak markalama yapılmış zincirden bilinebilir. Zincir ek yerlerindeki
kilitlerin belirli yöntem ile işaretlenmesi şeklinde markalanır. Kilit hesabı
zincir bulunduran gemilerde bu markalama işlemi yapılacağından onlarda denize
giden zinciri bilmek kolaydır. Ancak metre hesabı zincir bulunduran küçük
teknelerde markalama olmadığından bu bildirim yapılmaz. Bu neden ile metre
hesabı zincir bulunduran gemilerde zincirin kilit sistemine çevrilmesi veya en
azından denize giden zincirin miktarının bilinebileceği şekilde markalanması
tavsiye olunur.
Demirin ne tarafa
kumanda ettiği saat yöntemi, açı yöntemi veya doğrudan gemi yön yöntemi ile
kaptana bildirilebilir. Örnek olarak “dokuz yönüne” (saat yönteminde gemi
pruvası saat 12 pozisyonu olarak düşünülecektir), “270’e” veya “iskele bordaya”
şeklinde demir zincirinin gittiği yön bildirilebilir.€ Eğer demire yük binmiyor
ve hemen loça hizasında deniz dibine gidiyorsa kumanda ettiği yön “doğruya
kumanda ediyor” şeklinde bildirilir. Demir gerginliği “boş”, “normal” veya
“deste[17]” şeklinde bildirilir.
Demir atıldıktan sonra
üzerindeki yol çok azalan geminin hareketi kaptan tarafından tam olarak
anlaşılamaz. Özellikle büyük gemilerde henüz tam durmayan geminin demir
zincirinin tutulması sorun oluşturabileceğinden baş üstünden geminin bıyık
suyuna[18] bakılarak kaptana geminin hareketi konusunda yardımcı olunmasında
yarar vardır.
Kaptanın suya verilmesini planladığı
kilide gelince verdiği “Aganta[19]” komutu ile zincir geçici olarak tutulur.
Daha sonra gemi durumu takip edilir ve pozisyon kaptana rapor edilir. Demirin
gemiyi tutup tutmadığı, zincirin geminin baş tarafına geçip geçmediği, normal
ve fazla değişmeyen bir gerginlikte kalıp kalmadığı kaptana bildirilir.
Demir gemiyi tutmuş ve gemi rahat
bir duruma geldiyse kaptan agantada tutulan demirin tam tutulması için “suga[20]
kastonyola” komutlarını verir. Eğer belirli bir kilit işareti güvertede veya
suda olacak şekilde kalınmasını istiyorsa ”….. kilit güvertede/suda abosa”
şeklinde komut verir. Bunun üzerine istenilen kilit istenilen yerde olacak şekilde
zincir ayarlanır ver sonra ayrı bir emre gerek olmaksızın kastanyola suga
edilerek zincir bosaya vurulur ve kaplumbağa kapatılır.
Arkasından kaptan baş üstünün nete[21]
edilmesini isteyerek paydos verir. Bu talimat ile loça kapakları kapatılır, baş
üstü temizlenir ve manevra yeri paydos edilir.
Hava durumuna bağlı olarak
gerekiyorsa kaptan talimatı ile diğer demir sansabosa[22] edilir.
Demir atılmasına
yardımcılık için ihtiyaç olan ortam; gemi, ihtiyaç olan malzeme; haberleşme
cihazıdır.
● Görev daveti alınınca gerekli koruyucu giysiler giyilerek baş üstü
manevra yerine geçilir.
● Kaptan ile haberleşme cihaz kontrolü yapılır, baş üstü personelinin
hazır olduğu bildirilir ve hangi demirin nasıl atılacağı ve ne kadar zincir
verileceği sorulur.
● Irgata güç verilir.
● Varsa her iki demirin bosaları çözülür, kaplumbağaları ve loça
kapakları açılır.
● Demir gözden atılmayacaksa gomina kapanı kavrama üzerine alınır.[23]
● Irgat üzerine alınan demirin freni kastonyola[24] çevrilerek boşaltılır.
● Irgat yardımı ile demir hayboci ile gözden çıkartılır ve istenen
duruma getirilir.
● Fren tekrar sıkılır.
● Gomina kapanı kavramadan ayrılır.
● Demir atılmaya hazır olunca taraf ve pozisyon belirtilerek her iki
demirinde atılmaya hazır olduğu rapor edilir.
● Kaptandan taraf belirtilerek verdiği “Fundo” komutu alınınca emir tekrarı yapılarak
hazırlanan demirin freni boşaltılır ve demir serbest bırakılır.
● Zincirin akışı takip edilerek denize giden zincirin kilit miktarı,
zincirin nispi olarak gemini hangi yönüne kumanda ettiği ve zincire binen yük
kaptana bildirilir.
● Kaptanın “Aganta” komutu ile fren sıkılarak zincirin akışı durdurulur.
● Geminin ve demirin pozisyonu takip edilerek kaptana rapor edilir.
● Kaptanın “Suga Kasyonyola” komutu ile fren iyice sıkılır.
● Kaptanın “baş üstü nete paydos” komutu ile zincir bosaya vurulur ve
kaplumbağa kapatılır.
● Irgatın gücü kapatılır.
● Loça kapağı kapatılır.
● Baş üstünü temizlenip toplanır ve paydos edilir.
Uygulamada dikkat edilecek hususlar;
● Irgat elektrikli ise ırgatın motoru, hidrolik ise hidrolik pompası
çalıştırılarak, hidrolik pompası şafttan güç alıyorsa hidrolik vanası açılarak
ırgata güç verilir.
● Gomina kapanının ırgata bağlanmasında tırnakların hizaya gelmesi için
gerekirse ırgat şaftı döndürülerek hizalama yapılır.
● Ayırırkende gerekirse ırgat şaftı döndürülerek tırnakların kolay ayrılacak
pozisyona gelmesi sağlanır.
● Kaptanın emirlerini tekrar etmek yanlış anlaşılmayı
engellemek için gereklidir.
● Zincirin sudan yükselişi, binen yükün değerlendirilmesinde yardımcı
olur.
● Demirin gemiyi tutup tutmadığı, zincirin geminin baş tarafına geçip
geçmediği, normal ve fazla değişmeyen bir gerginlikte kalıp kalmadığı kaptana
bildirilir.
● Gerekiyorsa ayrıca zincire bosa vurup, loça kapağı
kapatılır.
Bir yatta tek olarak baş üstüne
geçiniz ve kaptanın demirleme işinde ona yardımcı olunuz.
2.KARAMUSALA VURMAK
Uygun şekilde atılmış ve zinciri
döşenmiş çift demir, geminin deniz tabanına iyi tutunmasını sağlar. Ancak uzun
süre demir üzerinde kalınması halinde rüzgâr ve akıntı etkisi ile gemi demir
üzerinde döner ve zincirler bir biri üzerine dolanır. Bu durumdaki bir geminin
dolanan zincirlerini açması ise oldukça zahmetli olacaktır. Bu neden ile buna
tedbir olarak gemi zincirleri karamusala vurulur. Karamusala vurmak; bir geminin
atılmış her iki demirinin zincirlerini, su seviyesinin üzerinde, loçanın
dışında karamusal ile birleştirmektir.
Karamusal her iki tarafından ikişer
anale bulunan bir demir fırdöndüsüdür.€ Zincirler gemi dışında su seviyesi
üzerinde karamusala vurulacak olursa uzun süre güvenli olarak demirde
kalabilir. Ancak çift demir usulüne göre atılmamış, zincirleri uygun
döşenmemiş, zincir ve veya zincir bağlantıları sakatsa gemilerin demir tarama,
zincir kesme gibi durumlarında demir alınamayacağından zincirlerin hırça
mapadan denize bırakılması kaçınılmaz olur.
2.1.Uygulama
Demirleri kastanyolaya
vurmak için ihtiyaç olan ortam; çift demirli gemi, ihtiyaç olan malzeme;
karamusal, oksijen kaynağı, ağır çekiç
● Kaptan talimatı ile gerekli malzeme baş üstüne getirilir.
● Irgat hazırlanır,
● Her iki demirin zincirleri mayna{25] veya vira[26] edilerek ilk
bağlantı kilitleri başüstüne gelecek ayarlanır.
● Her iki zincir güvertede bosaya vurularak güvenceye alınır.
● Zincirlerden birinin kilidi sökülür ve zincir ayrılır.
● Ayrılan zincir karamusal ile tekrar bağlanır.
● Karamusala vurulan zincirin boşu alınarak güvenceye alınır.
● Zinciri taşıyabilecek bir çelik halat karamusala vurulan zincir
loçasından çıkartılarak, diğer loçadan içeri alınır.
● Diğer zincir kilidinden sökülür.
● Sökülen zincirin hırçası içeri alınan çelik halata bir kilitle
bağlanır.
● Sökülen zincirin hırçası içerisinden zinciri taşıyabilecek başka bir
halat geçirilir.
● Zincir hırçasından geçirilen halatın bir çıması sabitlenir, bedeni ise
halatın boşu alınarak bir babaya volta edilir.
● Sökülen zinciri tutan bosa çözülür.
● Sökülen zincire bağlanan ve diğer loçadan içeri giren halat ırgata
vurulur.
● Irgat üzerindeki halat vira edilirken taşıyıcı halat baba üzerinde
kaydırılarak zincir loçadan dışarı taşınır.
● Sökülen zincir loçadan çıktıktan sonra taşıyıcı halat babadan tamamen
sökülüp işletilerek gemiye geri alınır.
●Çekici halat vira edilerek sökülen zincir diğer loçadan içeri alınır ve
bosaya vurulur.
● Çekici halat sökülür.
● Karamusala vurulan zincirin loçasından içeri alınan zincirde
karamusala vurulur.
● Her iki zincirin bosaları çözülür.
● Irgat üzerindeki zincir hayboci ile karamusal su seviyesinin üzerinde
kalacak şekilde mayna edilir.
● Diğer zincir vira edilerek her iki demire eşit yük binecek şekilde
eşitlenir.
● Her iki kastonyola sıkılarak sabitlenir.
● Zincirler güvertede tekrar bosaya vurulur ve kaplumbağalar kapatılır.
● Gomina kapanları ırgattan ayrılır.
● Güverte nete edilir.
3.RÜZGÂRALTI YAPMAK
Kuvvetli rüzgârlarda demirde bekleyen
ve üzerinde iş olan gemilere denizden iniş çıkış rüzgâr nedeni ile oldukça güç
olur. Bu neden ile durum uygun ve gerekliyse rüzgâr altı yapılır. Rüzgâr altı
yapmak; demirin bulunduğu taraf kıç omuzluğundan demir zincirine verilen pürmeçe
halatının çekilerek geminin bir tarafının rüzgâr altı olacak şekilde
çevrilmesidir.€ Buna pürmeçe tutmak da denir. Bu şekilde servis botlarından
gemiye iniş çıkış kolaylaştırılır.
3.1.Uygulama
Rüzgâr altı
yapılabilmesi için ihtiyaç olan ortam; demirli gemi, ihtiyaç olan malzeme;
çelik halat, yeterli sayıda kerye ve keryeyi sıkmak için yıldız anahtar,
açavela gönderi, el incesi.
● Kaptan talimatı ile halat harici gerekli diğer malzeme baş üstüne
getirilir.
● Demirin bulunduğu taraf kıç omuzluktan bir çelik spring (pürmeçe)
halatı kurtağzından geçirilerek tekrar güverteye alınır.
● Güverteye alınan çıma baş üstüne taşınır.
● Atılan demirin güverte loçasından aşağı bir el incesi sarkıtılır.
● Loçadan sarkıtılarak bordada çıkartılan el incesi açavela gönderi ile
güverteye alınır.
● El incesi çelik halatın çımasına bağlanır.
● Çelik halatın çıması kontrollü olarak yavaş yavaş bordadan aşağı
salınırken, el incesi de çekilerek çelik halat loçadan geçirilerek çıması
güverteye alınır.
● Güverte loçasından içeri alınan çelik halatın çıması zincirin bir
baklasından geçirilerek yeterli sayıda kerye ile kendi bedenine bağlanır.
● Geminin kıçında başa kadar gelen çelik halat denize salınır.
● Baş ve kıç ırgatlar hazırlanır,
● Baş ırgatta gomina kapanı ırgat üzerine alınır ve fren boşaltılır.
● Çelik halat kıç ırgatın fenerine alınır.
● Çelik halat vira edilmeye başlarken baştan zincire de yavaş yavaş
hayboci ile boş verilmeye başlanır.
● Yeterli derecede rüzgâr altı oluşuncaya kadar bu işleme devam edilir.
● Yeterli derecede rüzgâr altı oluşunca kıçta çelik halat babaya alınır
ve bir kerye ile bedenine irtibatlanır.
● Başta kastanyola sıkılır, gomina kapanı ırgattan ayrılır, kaplumbağa
kapatılır ve gerekiyorsa zincir bosası vurulur.
● Baş ve kıç manevra yerleri nete edilir.
Uygulamada dikkat edilecek hususlar;
● Kıçtan çelik halat yerine bir manevra halatı verilecekse yeterli
derecede güçlü olmasına dikkat edilir.
● Demir zincirine verilen kaloma gemi boyunun yarısını geçmemelidir.
Demir
alınmasında da hemen hemen atılmasında yapılan işlemler ters sıra ile yapılır.
Demirin alınmasında sadece zincirin ve geminin durumu değil demirin durumu da
bildirilir. Genelde suyun içerisinde olduğundan görülmeyen demirin pozisyonu,
zincirinin hareketine göre belirlenir. Zincirin dik duruma gelip gerilmesi
demirin salpa[27] duruma geldiğini, gergin olarak titremesi apiko[28] duruma
geçtiğini belirtici göstergelerdir. Kaptan genelde demirin akova duruma gelip
nete olduğunu bilmek ister. Bunun nedeni demir deniz tabanından başka bir demir
zincirine veya bir kabloya takılmış olarak gelebilir. Eğer kaptan demirin nete
olduğunu görmeden gemiye yol verirse bu bir soruna yol açar.
Demir alınmasına yardımcılık için ihtiyaç olan ortam; gemi,
ihtiyaç olan malzeme; haberleşme cihazıdır.
● Görev daveti alınınca gerekli
koruyucu giysiler giyilerek baş üstü manevra yerine geçilir.
● Kaptan ile haberleşme cihaz
kontrolü yapılır ve baş üstü personelinin hazır olduğu bildirilir.
● Irgata güç verilir.
● Varsa alınacak demirin bosaları
çözülür ve loça kapakları açılır.
● Gomina kapanı kavrama üzerine
alınır.
● Irgat üzerine alınan demirin freni
boşaltılır.
● Demir loçasına yıkama suyu açılır.
● Demir alınmaya hazır olunca tarafı
söylenerek “virayahazır” olduğu rapor edilir.
● Kaptandan “Vira Bismillah” komutu alınınca emir tekrarı yapılarak ırgat
demir zincirini çekecek şekilde çalıştırılır.
● Zincirin ve demirin gelişi takip
edilerek gelen zincirin kilit miktarı, zincirin nispi olarak gemini hangi
yönüne kumanda ettiği, zincire binen yük ve demirin durumu kaptana bildirilir.
● Su üstüne çıkan demir bir süre
göze oturtulmadan loça suyu ile veya bir hortum ile küpeşteden sıkılan su ile
yıkanır.
● Temizlenen demir göze alınır.
● Demirin yerine olduğu kaptana
rapor edilir.
● Kaptanın “baş üstü nete paydos”
talimatı ile kastanyola sıkılır.
● Gomina kapanı kavramadan ayrılır.
● Varsa demir zincirine bosa vurulur
ve loça kapağı kapatılır.
● Baş üstü temizlenir,
toplanır ve yıkanarak paydos edilir.
Uygulamada
dikkat edilecek hususlar;
● Irgat elektrikli ise ırgatın
motoru, hidrolik ise hidrolik pompası çalıştırılarak, hidrolik pompası şafttan
güç alıyorsa hidrolik vanası açılarak ırgata güç verilir.
● Tırnakların bir hizaya gelmesi
için gerekirse ırgat şaftı döndürülerek hizalama yapılır.
● Demir yerine geçerken makiniste
haber vererek deniz suyu pompasının çalıştırılarak baş üstüne deniz suyunun
verilmesi istenir.
● Kaptanın emirlerini
tekrar etmek yanlış anlaşılmayı engellemek için gereklidir.
● Zincirin sudan yükselişi, binen
yükün değerlendirilmesinde bize yardımcı olur.
● Göz demir olmayanlar küpeştedeki
yerlerine oturtulur ve bağlanır.
Bir
yatta tek olarak baş üstüne geçiniz ve kaptanın demir alma işinde ona yardımcı
olunuz.
"Yazı, edinilen
yeni bilgi, değişim ve yapılan yorumlar ile tekrar tekrar
güncellenmektedir. Bu neden ile kopyalayıp almak yerine ihtiyacınız olduğunda
tekrar açıp okumanızda yarar bulunmaktadır. Bu yazı her zaman burada
olacaktır."
[1] Loça kovanı: (Hawse pipe) Gemi demir zincirinin geçtiği
borda ile güverte arasındaki silindirik boru. Bu borunun borda ağzına loça
(Hawse) denir. Loçaya bir başka deyişle “göz” de denir. Su gelmemesi için
güverte tarafındaki ağza konan kapağa ise loça kapağı (Hawse buckler) denir.
[2] Hırça: Zincir ucu.
[3] Hırça maça: Zincirin mapa bağlanmasında kullanılan
kilit.
[4] Zincirlik: (Chain locker) Baş ırgatın altına isabet eden
yerde, ana güvertenin altında bulunan kullanılan demirin zincirinin muhafaza
odasıdır. Bir zincirlikte sadece bir demirin zinciri bulunur.
[5] Hırça mapa: (Cable clench) Demir zincirinin gemi
tarafındaki ucunun yani hırçanın (Bitter end) gemide bağlandığı mapa.
[6] Karamusala vurmak: Çift demirde uzun süre kalacak bir
geminin olduğu yerde dönerek zincirlerinin birbirine dolaşmaması için
zincirlerin gemi dışında bir fırdöndü ile birleştirilmesi işlemidir.
[7] Bosa: Hareket eden veya edebilecek bir güverte unsurunu geçici
olarak tutmak için kullanan halat veya zincir.
[8] Demir taraması: Denize atılan demir ve zincirin gemiyi
tutamayarak deniz tabanında sürüklenmesidir.
[9] Demiri gözden atmak: Demiri loçasından çıkartmadan fundo
etmek.
[10] Hayboci: Demirin ırgat ile mayna edilerek
salınması. Mayna bir yükün vinç yardımı
ile aşağı indirilmesi, vira yukarı kaldırılmasıdır.€
[11] Demiri gözden çıkartmak: Loçasında (gözde) bulunan
demiri, onu tutan zincire boş vererek loçadan çıkartmak.
[12] Akova: Göz demirinin su seviyesinin üzerinde en fazla
memesi suya değecek şekilde tutulması.
[13] Salya etmek: (Cockbill) Demir zincirini kontrollü
olarak salmak, boş vermek.
[14] Alesta:
Hazırol
[15] Ferro:
Demir
[16] Fundo
(Funda): Demirin bando edilme komutu. Bando; askıda tutulan bir ağırlığın
serbest bırakılmasıdır.
[17] Deste:
Gergin
[18] Bıyık
suyu: Gemi başının suyu yarması ile oluşturduğu “V” şeklindeki dalga.
[19] Aganta:
Gerilen bir halat veya zincirin geçici olarak tutmak
[20] Suga: Vida
tarzlı dişli bir unsurun çevrilerek sıkılması
[21] Nete:
Temiz ve düzenli.
[22] Sansabosa:
Kuvvetli havaya karşı güvenlik nedeniyle atılan demirin aksi tarafındaki demirin
diğer demirin zincirine dolaşmayacak şekilde sadece deniz tabana yatacak
şekilde suya verilmesidir.€
[23] Kavrama
üzerine almak: Gomina kapanını halat feneri üzerindeki dişliler üzerine
oturtmak.
[24] Kastonyola:
Irgat fren kolu
[25] Mayna:
Irgat, vinç veya bir donanımın bir ağırlığı indirecek şekilde çalıştırılması.
[26] Vira:
Irgat, vinç veya bir donanımın bir ağırlığı kaldıracak veya çekecek şekilde
çalıştırılması.€
[27] Salpa:
Alınan demirin zinciri deniz tabanından ayrılmış fakat demir bedeni henüz
tabana yatık durumda olması.
[28] Apiko:
Alınan demirin bedeni deniz tabanından kalkmış fakat demirin memesi ve ağırlığı
halen tabanda olduğu durum.
Başarılı
YanıtlaSilBaşarılı
YanıtlaSilÇok başarılı olmuşda bana apiko salpa akova demirlerinin görsel olarak çizimi lazımdı abi.Bunlar varsa paylaşırmısınız?
YanıtlaSilçok teşekkür ederim bu güzel paylaşımınız ve emeğiniz için. konya inşaat demiri fiyatları
YanıtlaSilçift demirli sistemlerde iskele veya sancak demirini çekme işlemi nasıl oluyor
YanıtlaSilUa şu apiko ve salpa olayina bi açıklik getirirmisin saloa demirin koltüğu an degilmiydi
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil